Genel olarak süregelen mevcut duruma uyum göstermemek, bu duruma karşı çıkmak ya da onu bozmaya çalışmak, rahatsızlığa yol açmak ya da rahatsızlık hissetme durumu olarak tanımlanabilmektedir. Siyasi ya da dini gibi farklı nitelikleri olan aşırıcılık günümüzde daha çok terörizm bağlamında ele alınarak ayrılıkçı veya farklı grup ve söylemleri işaret eden bir kavram olarak kullanılmaktadır. Bu çerçevede mevcut duruma karşı çıkışta ya da ona uymamada şiddetin araçsallaştırılması söz konusu olmakta ve uluslararası alanda şiddete varan aşırıcılık (violent extremism) tabiri tercih edilmektedir.
Bu kapsamda terörizme yol açan aşırıcılık barış, güvenlik, insan hakları ve sürdürülebilir gelişme gibi evrensel unsurları zayıflatan bir olgu olarak değerlendirilmekte; demokrasi, hukukun üstünlüğü, bireysel özgürlük, karşılıklı saygı ve farklı düşünce ya da inançlara tolerans gösterilmesi gibi paylaşılan temel değerlerin sözlü veya fiili olarak karşısında olma durumu olarak kavramsallaştırılmaktadır.
İnsanları aşırıcılığa yönlendiren faktörler iki ana kategoride ele alınmaktadır. Bunlardan ilki itme faktörleri olarak ifade edilen, şiddete varan aşırıcılığa yol açan koşulları ve aşırıcılığın ortaya çıktığı yapısal bağlamı tanımlayan faktörlerdir. Bu faktörler sosyo-ekonomik fırsatların yokluğu, ötekileştirme ve ayrımcılığa maruz kalma, kötü yönetim, devam eden ve çözülemeyen çatışmalar gibi konuları içermektedir. İkincisi ise çekme faktörleri olarak adlandırılan, düşüncelerin ve ihtilafların şiddet içeren aşırıcı eylemlere dönüşmesinde anahtar rol oynayan kişisel motivasyonlar ve süreçlerdir.
Bu faktörler, kişisel deneyimler, yaşanan kolektif sorunlar ve mağduriyet, inançların, politik ideolojilerin, etnik ve kültürel farklılıkların istismarı ya da tahrif edilmesi, sosyal ağlar gibi unsurları kapsamaktadır. Her ne kadar yeni ya da belirli bir bölge, ulus veya inanç sistemine özgü olmasa da son yıllarda karşılaşılan terörist grupların aşırıcılığa ilişkin imajın şekillenmesi ve bunun bir güvenlik tehdidi olarak algılanmasında önemli etkilere sahip olduğu kabul edilmektedir.
Bu noktada aşırıcılık ve terörizm arasındaki ilişki, bu tehdidin bertaraf edilmesine yönelik alınan önlemlerin uluslararası normlara uygunluğuna, kişileri aşırıcılığa yönlendiren faktörlerin ortadan kaldırılmasının önemine ve kolektif çabanın gerekliliğine vurgu yapmaktadır. Bu açıdan terörizmle mücadelede önemli bir unsur olan önleme, aşırıcılık açısından da etkili bir strateji olarak görül- mektedir.