Ayrılıkçılık

Otonomi elde etmek veya bağımsızlık kazanmak amacıyla merkezî otoriteye karşı mücadele etmek şeklinde tanımlanabilir. Bazı ayrılıkçı hareketler şiddet içermeyen tamamen barışçıl yöntemleri seçerken, bazıları şiddeti ana strateji olarak belirleyerek terörizm ve iç savaş gibi yöntemlere başvurabilmektedir.

Ayrılıkçılık ve terörizm birbirleri ile ilişkili uzun bir tarihsel geçmişe sahip kavramlardır. Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını savunan İrlanda Cumhuriyet Ordusu-IRA (Irish Republican Army); İspanya ve Fransa sınırları içinde yaşayan Bask kökenli topluluğa ait bağımsız bir devlet kurma amacı güden Bask Vatanı ve Özgürlük-ETA (Baskça: Euskadi Ta Askatasuna); Quebec şehrinin Kanada’dan bağımsızlığını savunan Quebec Kurtuluş Cephesi-FLQ (Quebec Liberation Front); Sri Lanka’nın kuzeybatısında bağımsız bir devlet kurmak için Hükümete karşı kanlı bir mücadele yürüten Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları-LTTE (Liberation Tigers of Tamil Elam) gibi grupların faaliyetleri göstermiştir ki terörizm ayrılıkçı hareketlerin sıklıkla başvurduğu bir yöntemdir.

Terörizmi yöntem olarak seçen ayrılıkçı hareketlerin yanı sıra tarihsel süreç içerisinde terörizme başvurulmadan gerçekleşen ayrılıkçı hareketler de gözlenmiştir. Buna, 1867 yılında Macaristan’ın Avusturya’dan, 1905 yılında Norveç’in İsveç’ten, 1965 yılında Singapur’un Malezya’dan ayrılarak yeni bir devlet oluşturmaları örnek olarak verilebilir.

Siyasî, ekonomik ve kültürel faktörler ayrılıkçılık hareketlerine etki eden faktörler arasındadır. Bazı etnik grupların siyasî alanda yeteri kadar söz sahibi olamaması, devlet sistemi içerisinde (adliye, polis, eğitim vb.) yeteri kadar temsil edilemedikleri düşüncesinin bulunması, etnik ayrımcılığa dayalı dışlayıcı ulusal ideolojiler, gruplarda siyasî, ideolojik, dinî veya etnik söylem, abartılı hedefler, güçlü kimlik vurgusu veya çatışmacı stratejiler ile tarafların kışkırtılması siyasî bazı faktörlere örnektir.

Etnik ayrımcılığa dayalı ekonomik politikalar, bölgesel olarak yetersiz ekonomik kalkınma, ekonomik konularda fırsat eşitsizliği, işsizlik, ülke kaynaklarını kullanmada gruplar arası rekabet, istikrarsızlık gibi faktörler ise ekonomik faktörler arasında sıralanabilir.

Kültürel faktörler, başka bir deyişle algılama faktörleri de siyasî ve ekonomik faktörler kadar önemlidir. Azınlıklara karşı uygulanan kültürel ayrımcılık kültürel faktörlerin en önemlilerindendir. Bu bağlamda yetersiz ve adaletsiz eğitim fırsatları, dinî özgürlüklere getirilen kısıtlama, asimilasyon politikaları, tarihsel olarak olumsuz grup algılamaları örnek olarak verilebilir.

DİĞER İÇERİKLER