Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Estonya’nın başkenti Tallin’de Estonya Dışişleri Bakanı Urmas Reinsalu ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Türkiye ile Estonya arasındaki ilişkilerin çok güçlü olduğunu belirten Çavuşoğlu, Estonyalı mevkidaşıyla yaptıkları toplantının son derece verimli geçtiğini, iki ülke arasında karşılıklı ziyaretlerin yoğun hale geldiğini ve sonuç odaklı olduğunu aktardı.
Çavuşoğlu, Türkiye ile Estonya arasında ticaret alanında çok büyük bir potansiyel olduğunu, geçen yıl iki ülke arasındaki ticaretin yüzde 15 artarak 400 milyon dolara ulaştığını, 1 milyar dolar hedefinin belirlenmesi halinde buna da birkaç yıl içinde ulaşabileceklerini vurguladı.
Türkiye ile Estonya’nın ikili ilişkileri güçlendirdiğine ve yeni mekanizmalar kurduklarına işaret eden Çavuşoğlu, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un Estonya’ya yaptığı ziyarette iki ülke arasında ortak ekonomik ticaret ve komisyon oluşturulmasına karar verildiğini anımsattı.
Çavuşoğlu, Estonyalı mevkidaşıyla yaptığı görüşmede, iki ülke arasında savunma sanayi alanındaki işbirliği fırsatlarını da değerlendirdiklerini, bu alanın son derece vaatkar olduğunu dile getirdi.
“Türkiye, özellikle Ukrayna için adil bir barışın olması gerektiğine inanıyor”
Görüşmede, terörizmle mücadele konusunu da ele aldıklarını aktaran Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Estonya’daki mevcudiyetini ve Türkiye’nin bu konudaki endişelerini ve beklentilerini mevkidaşıyla paylaştığını kaydetti.
Bölgesel konular, NATO’nun genişlemesi ve Ukrayna başta olmak üzere birçok konuyu ele aldıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, “Tabii ki (Rusya-Ukrayna) savaşı reddediyoruz. Ukrayna’yı desteklemeye devam ediyoruz. Bu savaşın bitmesi için Türkiye, aynı zamanda çok önemli çabalar içerisinde. Türkiye, özellikle Ukrayna için adil bir barışın olması gerektiğine inanıyor çünkü Ukrayna’nın toprakları işgal edildi, saldırıya maruz kaldı. Dolayısıyla bu seviyede biz çalışmalarımızı ve çabalarımızı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, bu kapsamda Rusya ile de diyaloğu sürdürdüklerini ancak bölgedeki durumun savaşın başına oranla daha komplike bir hale geldiğini belirtti.
Tahıl anlaşması, savaş esirlerinin değişimi gibi konulardaki görüşmelerin diplomasinin sonuç verebileceğini gösterdiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasında yürüttüğü çalışma ve çabalarını sürdüreceğini dile getirdi.
“Biz henüz somut bir adım görmedik”
Finlandiya ve İsveç’in, NATO’ya üyelik başvurusuna ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Çavuşoğlu, bu iki ülkenin güvenlik kaygılarını anladıklarını, Türkiye’nin NATO’nun doğu kanadında Birliğin misyonlarını ve faaliyetlerini güçlendirmek için elinden geleni yaptığını söyledi.
Çavuşoğlu, NATO için Rusya ve terörizm olmak üzere iki tehdit olduğuna dikkati çekerek, “Biz, tabii ki Estonya’nın ve diğer iki aday ülkenin (Finlandiya-İsveç) meşru endişelerini anlıyoruz ancak öte yandan müttefiklerimizden Türkiye’nin ve diğer ülkelerin güvenlik endişelerini anlamalarını beklemek de bir o kadar meşru bir sebep.” diye konuştu.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu yaptıklarında Türkiye’nin endişelerini dile getirdiğini ve bu iki ülke ile müzakereler yapıldıktan sonra Madrid’de üçlü bir mutabakat zaptı imzalandığını vurgulayan Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın bu mutabakat zaptını uygulama konusunda taahhüdü bulunduğuna işaret etti.
Çavuşoğlu, İsveç’te yeni bir hükümet kurulduğunu ve çok daha güçlü siyasi irade gördüklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyasi bir irade ifade etmiş olmalarına rağmen görüşmelerimizde ya da belli bir beyanatta bulunduklarında biz henüz somut bir adım görmedik. Özellikle İsveç’ten bizi ikna edici somut bir adım görmedik. Bu taahhütlerini yerine getireceklerine dair somut adımlar bekliyoruz. Bu üçlü mutabakat zaptının uygulanması için bunu görmemiz gerekiyor. Dostlar ve müttefikler olarak birbirimizin meşru güvenlik endişelerini anlamalıyız. Sadece tek taraflı bir meşru endişeyi anlamak yeterli değil.”
Türkiye’nin her zaman NATO’nun açık kapı politikasını destekleyen bir ülke olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, Ankara’nın NATO’nun genişlemesine karşı olmadığını ve bunu güçlü şekilde desteklediğini ancak Ankara’nın güvenlik endişelerinin de karşılanması gerektiğini söyledi.
“(Kur’an-ı Kerim’in yakılması) İsveç buna sadece izin vermekle kalmıyor, bir güvenlik imkanı da tanıyor”
Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in üyelik süreçlerini birbirinden ayırma konusunda karar verip vermediğine ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kendisinin başından beri Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğiyle ilgili daha az sorunun olduğunu söylediğini aktardı.
Çavuşoğlu, Finlandiya’da da PKK ve FETÖ destekçilerinin olduğunu hatırlatarak, “Ancak bu provokasyonlarla ilgili (İsveç’te) bir radikal kişi gidip bizim kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yakıyor. İsveç, burada buna sadece izin vermekle kalmıyor, buna bir güvenlik imkanı da tanıyor.” dedi.
Bu sürede Finlandiya’nın hiçbir şekilde böyle bir provokasyona izin vermeyeceğini açıkladığını belirten Çavuşoğlu, İsveç’in de böyle bir siyasi iradeye ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik süreçlerini ayırmanın kendisinin görevini olmadığını kaydederek, bunun iki ülkeyle ilgili bir durum ve iki ülkenin de üyelik başvurusuyla ilgili imzalanan üçlü mutabakat olduğunu hatırlattı.
“(İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği) Türkiye’nin bu üyelik sürecini ayırmak gibi bir çalışması yok”
Bakan Çavuşoğlu, “Ancak şu aşamada Türkiye’nin bu üyelik sürecini ayırmak gibi bir çalışması yok. Bu, NATO çerçevesinde atılacak bir adım. Eğer iki ülke, üyelik süreçlerini ayırmaya karar verirse, NATO da bu üyelik süreçlerini ayırmaya karar verirse tabii ki Türkiye Finlandiya’nın üyelik sürecini ayrı bir biçimde o aşamada değerlendirecektir ve tabii ki daha da olumlu bakacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
“Estonya gibi diğer ülkeler, Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasındaki anlaşmazlıklar konusunda arabuluculuk yapabilir mi?” sorusu üzerine Çavuşoğlu, aslında bir anlaşmazlık olduğunu söylemenin doğru olmadığını, üçlü mutabakat olduğunu ve bu mekanizmanın zaten Finlandiya ve İsveç’in önerisiyle kurulduğunu anımsattı.
Çavuşoğlu, söz konusu mekanizmanın amacının üçlü mutabakatı gerçekleştirmek için iki ülke tarafından atılacak olan adımların bir çalışması olduğunu ifade etti.
Birinci toplantıyı Finlandiya’da, ikinci toplantıyı Stockholm’de yaptıklarını hatırlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Üçüncü toplantı aslında planlanmıştı ve Brüksel’de NATO Karargahında gerçekleşecekti. Biz, NATO uzmanlarını da bu toplantıya davet ettik ve net bir biçimde bu iki ülkenin taahhütlerini yerine getirip getirmediklerini o toplantıda değerlendirecektik. Bu son derece şeffaf bir mekanizma. Bu ikili farklılıklardan, ikili görüş ayrılıklarından kaynaklanmıyor. Üçlü bir mutabakat zaptı var ve bunun uygulanması gerekiyor. Bunun ne artısı ne eksisi söz konusu değil.”
“(Rusya-Ukrayna) Bu savaşın sahada kazananı olmayacak”
Çavuşoğlu, Ukrayna’da adil barış görüşlerinin ne olduğunun sorulması üzerine Ukrayna’nın saldırı altında bir ülke olduğunu ve bu nedenle Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklemeyi sürdürmeleri gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin her zaman bu ülkenin toprak bütünlüğünü savunduğunu ve Kırım’ın yasa dışı ilhakını kabul etmediğini hatırlatan Çavuşoğlu, adil barışın temel amacının “Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü garanti altına almak” olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, “Ancak nihayetinde biz, bu savaşın müzakere masasında biteceğine inanıyoruz. Bu savaşın sahada kazananı olmayacak. Biz, Türkiye olarak kolaylaştırıcı ve arabulucu olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Diğer ülkelerin de her iki tarafı müzakere masasına geri getirmesi için desteklemesini istiyoruz.” ifadesini kullandı.
Ukrayna’da herhangi bir barışın ve ateşkesin her iki tarafça da kabul edilmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, “Kimse onlara herhangi bir barış ya da ateşkes koşulu dikte edemez. Bizim işimiz burada onlara herhangi bir şey dikte etmek değil. Bu çabalarımızı sürdürmek ve onların bunu yapmasını sağlamak.” dedi.
“Bu provokasyonun ve provokatörlerin amacı, İsveç’in üyeliğini engellemek”
İsveç’te son haftalardaki provokasyonların “Rusya tarafından gerçekleştirildiği” iddialarına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Ben, ‘şu ülke, bu ülke ya da bu grup, şu grup provokasyonun arkasında’ diyemem ama size net bir biçimde şunu söyleyebilirim; bu provokasyonun ve provokatörlerin amacı, İsveç’in üyeliğini engellemek. PKK destekçileri ve FETÖ, Finlandiya ve İsveç’in, özellikle de İsveç’in NATO’ya üye olduklarında onların üzerinde daha fazla baskı olacağını biliyor. Her iki ülkede de bazı siyasi partiler ve bazı siyasetçiler, kendi ülkelerinin NATO’ya üye olmasını istemiyorlar, buna karşı duruyorlar. Dolayısıyla bu provokatörlerin amacının üyeliği engellemek olduğunu biliyorum ama elimizde herhangi bir kanıt olmadan ‘arkasında şu ülke, bu ülke ya da bu grup veya başka bir grup var’ diyemem.”
Çavuşoğlu, öte yandan PKK/YPG destekçilerinin Finlandiya ve özellikle İsveç’te PKK propagandasını sürdürdüğünü, PKK/YPG’yi finanse etmeye ve PKK/YPG için insan kaynağı sağlamaya devam ettiğini söyledi.
PKK/YPG destekçilerinin, İsveç’te PKK’nın sembolleri ve PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın resimlerini taşıdığını belirten Çavuşoğlu, İsveç’in bu tür provokasyonların gerçekleştirilmesini engelleyeceğini taahhüt ettiğini, İsveç’in görevi ve taahhüdünün bu tür provokasyonları engellemek olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, “Rusya’nın önümüzdeki birkaç hafta içinde İsveç’e ya da Finlandiya’ya saldıracağını bilseydiniz onları NATO’ya kabule eder miydiniz?” sorusuna, “Herhangi bir provokasyon ya da tehdit ne olursa olsun bizim pozisyonumuz net. Bu üçlü mutabakatı uyguladıkları sürece, bizim görüşümüz olumlu olacaktır ancak uygulama olmadan durum ne olursa olsun pozisyonumuz son derece katı. Sadece onların değil bizim güvenlik endişelerimize de dikkat edilmeli.” yanıtını verdi.
Reinsalu: (Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik süreci) Herhangi bir provokasyon bunu etkilememeli
Estonya Dışişleri Bakanı Urmas Reinsalu, Çavuşoğlu’nun Estonya’yı 4. kez ziyaret etmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek, görüşmede savaş, barış ve güvenlik konularının ele alındığını aktardı.
Reinsalu, Türkiye’nin Ukrayna’ya verdiği askeri desteğe teşekkür ederek, Ukrayna’nın bu savaşı kazanması gerektiğini ve bu düşünceyi paylaşan ülkelerin Ukrayna’ya katkıda bulunması gerektiğini kaydetti.
Rus liderlerinin, savaş nedeniyle hesap vermesi gerektiğini vurgulayan Reinsalu, NATO’nun genişlemesinin Estonya için varoluşsal bir konu olduğuna işaret etti.
Urmas Reinsalu, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya tam üye olması için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, “Biz bunun herhangi bir şekilde stratejik güvenlik vizyonumuzu etkilemesine izin vermemeliyiz. Herhangi bir provokasyon bunu etkilememeli. Bu çerçevede adımlarımızı dikkatli bir şekilde atmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Estonya için Türkiye’nin son derece sağlam ve stratejik bir ortak olduğunu dile getiren Reinsalu, “Güvenlik konularında, iş çevreleri ile ilgili konularda bütün bu farklı konularda işbirliği yapabiliriz. Ancak NATO’nun genişlemesiyle ilgili konu sanırım Estonya için ve bölgedeki tüm ülkeler için ve NATO ailesinin istikrarla ilgili elinin kuvvetlenmesi için son derece hayati öneme sahip.” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Reinsalu, İsveçli mevkidaşıyla da görüştüğü kaydederek, şunları söyledi:
“İsveç, bu mutabakat zaptının uygulanması için bunun tamamen arkasında durduğunu ifade ediyor. Ümit ediyorum ki en pozitif bir şekilde bu mutabakat zaptının uygulanmasıyla ilgili sonuçlara en gerçekçi zaman çizelgesi içerisinde ulaşabiliriz. Bu vesileyle de İsveç ve Finlandiya, NATO’ya üye olabilir.”
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Estonya için varoluşsal bir sorun, yükümlülük ve sorumluluk olduğunu yineleyen Reinsalu, bunu net ve açık bir diyalogla gerçekleştirme sorumlulukları olduğunu belirtti.
“Sanırım Kremlin’de bazı kutlamalar yapılıyor”
Reinsalu, “Avrupa güvenlik mimarisinin tamamı tehdit altında. Çünkü Avrupa’da bir savaş var ve bir güvenlik açığı söz konusu. İsveç ve Finlandiya aslında gri alan gibi. Avrupa güvenliği için ve NATO’nun güvenlik çıkarlarıyla ilgili olarak bu gri alanı da tamamen sonuca bağlamalıyız.” dedi.
İsveç’te yaşanan olaylara ilişkin “Sanırım Kremlin’de bazı kutlamalar yapılıyor” diyen Reinsalu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dün aslında İsveçli mevkidaşımla da görüştüm. İsveç’in gerçekten son derece küresel ve geniş kapsamlı bir yanlış bilgilendirme operasyonunun mağduru olduğu ifade ediliyor. İsveçli merciler bu konuyla ilgili olarak ümit ediyorum ki gelecekte daha fazla bilgi sağlarlar.” AA