“Başarısız Devlet” (failed state) kavramı günümüz uluslararası literatürünün yeni kavramlarından birisidir.
Başarısız devletin nasıl belirleneceğine dair genel kanı, ülkesinin topraklarını kontrol edememesi, vatandaşlarının güvenliğini garanti altına alamaması, hukukun üstünlüğünü sürdürememesi ve vatandaşları için eğitim, sağlık gibi hizmetleri sağlayamamasıdır. Toplumsal zayıflama ve politik organlar arasındaki bağlantının olmaması gibi hususlar başarısız devletlerin başlıca özelliklerindendir.
“Başarısız Devlet” kavramı ilk kez 1992 yılında, Gerald B. Helman ve Steven R. Ratner tarafından tanımlanmıştır. Helman ve Ratner, başarısız devleti “uluslararası toplumun bir mensubu olarak kendisini idame ettirme kapasitesi olmayan bir devlet” olarak tanımlamıştır. Donald M. Snow ise başarısız devleti, “ekonomik, siyasî ya da daha genel olarak her iki nedenden dolayı sistemin üretken, müreffeh ve istikrarlı bir üyesi haline gelme şansı olmayan devlet” olarak tanımlamıştır.
Devlet olma özelliğini yerine getiremediği gerekçeleriyle Ruanda, Somalî, Afganistan, Irak, ve Suriye gibi ülkeler zaman zaman başarısız devlet olarak nitelendirilmiştir. “Başarısız Devlet” kavramının bazı ülkelere yönelik gerçekleştirilecek müdahaleleri meşrulaştırmak için kullanıldığına dair eleştiriler de bulunmaktadır.