DHKP/C Türkiye’de ortaya çıkan ve birçok ülke tarafından da terör örgütü listesinde bulunan bir terör yapılanmasıdır. DHKP-C (Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi ) nihaî amacını, ‘Türkiye’de mevcut anayasal düzeni yıkarak Marksist-Leninist ilkelere dayalı Devrimci Halk İktidarı’nı kurmak’ şeklinde açıklamıştır. Parti’ye siyasal faaliyetler ve propagandadan oluşan bir sorumluluk tanımlanmışken, Cephe’ye askerî örgütlenmeden ve silahlı eylemlerden müteşekkil bir rol tanımlanmıştır. Marksist bir dünya görüşüne sahip olduğundan kapitalist ve oligarşik sistemler ve bunların tüm savunucularına karşı savaş açmıştır. Bu yüzden kapitalizmin savunucuları olarak gördükleri ABD, AB gibi ülke ve siyasal birlikler ile NATO gibi askerî ve stratejik birliktelikleri hedef almıştır. 9 Ocak’da Sabancı Suikastı, 1 Şubat 2013’te, Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği’ne dü-zenlenen canlı bomba saldırısı ve 31 Mart 2015’te Çağlayan adliyesinde görevli Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesi gibi sansasyonel eylemlere de imza atmıştır.
Kuruluşu:
1966 yılında çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan ve Devrimci Gençlik Federasyonu adı altında toplanan Türk komünistler Türkiye’de sosyalist bir devrimi gerçekleştirmek için illegal bir yapılanma içerisine girmişlerdir. Bu yapının bir fraksiyonu niteliğinde olan Mahir Çayan liderliğindeki THKP-C (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi), Latin Amerika’dakine benzer şekilde gerilla tarzı bir mücadele yürütmüş ve 1968-72 yılları arasında birçok terör eylemi gerçekleştirmiştir. Çayan, 1972’de güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada ölü olarak ele geçirilmiştir. 1976 yılında İstanbul ve Ankara grupları Dev-Genç’in devamı olma iddiasıyla Devrimci Gençlik Federasyonu’nu meydana getirmiştir. Ankara ve İstanbul grupları 1977 yılında ise Devrimci Yol (Dev-Yol) terör örgütünü kurmuştur.
Dev-Yol’dan 1978 yılında ayrılan Dursun Karataş’ın önderlik ettiği İstanbul grubu tarafından, 1978 yılında Devrimci Sol (Dev-Sol) terör örgütü kurulmuştur. Dursun Karataş bu yapının altındaki Dev-Genç’i de “Faşist Teröre Karşı Savunma ve Mücadele Ekipleri” (FTKSME) adı altında yeni bir silahlı birlikle güçlendirmiştir. Örgüt içerisinde liderlik çatışması yaşadığı Bedri Yağan’ın polis operasyonunda 1993 yılında öldürülmesinden sonra Dursun Karataş, örgütteki lider konumunu güçlendirmiş ve örgütün adını 30 Mart 1994 tarihinde DHKP/C olarak değiştirmiştir. Dursun Karataş’ın 2008 yılında yurtdışında kanser hastalığı nedeniyle ölümünden sonra örgütte liderlik sorunu baş göstermiştir. Günümüzde, örgütün aralarında Karataş’ın sevgilisi Zerrin Sarı, Musa Aşoğlu, Seher Demir ve Almanya’da mukim Faruk Ereren’in yer aldığı Merkez Komite tarafından yönetildiği değerlendirilmektedir.
Örgütsel Yapısı:
Söz konusu üst yönetime bağlı olarak yurt içi ve yurt dışı birimler bulunmaktadır. Yurt içi birimlerdeki faaliyetler legal ve illegal alan faaliyetleri olarak ikiye ayrılmakta, illegal alan faaliyetleri Silahlı Propaganda Birlikleri (SBP), Mahalli Milis Ekipleri ve Kır SBP’lerinden oluşmaktadır. Yurt dışı birimler ise kültürel amaçlı derneklerden müteşekkildir.
Kendi güvenliğini sağlamak için gizli bir örgütlenmeye sahip olan DHKP/C’de çok güçlü bir liderin altında merkez komite ve onun altındaki komitelerden oluşan bir yapı mevcuttur. Komitelerin altında yasal ve yasadışı uzantıları da olan örgütün yurtdışında faaliyet gösteren birimleri de vardır. Tüm örgüt birimlerinin en küçük yapısı ise “hücre” adı verilen yapıdır. Hücre, genelde 3-4 kişiden oluşan, hücre içerisinde lider konumda olan kişiden başka hiç kimsenin bir üst yapı ile iletişim kuramadığı, kişilerin birbirlerinin gerçek kimliklerini bilmedikleri, herkesin kod adları ile bildiği ve hücre içerisinde çok sert yaptırımları olan kurallarla düzenin sağlandığı sıkı bir hiyerarşik altyapıdır.
Sabancı Suikastı:
Örgütün gerçekleştirdiği en sansasyonel eylemlerden biridir. 9 Ocak 1996’da işadamı Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe İstanbul Levent’teki Sabancı Kulesi’nde Fehriye Erdal, İsmail Akkol ve Mustafa Duyar isimli militanlar tarafından öldürülmüştür.
Saldırıyı düzenleyenlerden Fehriye Erdal 1999 yılında Belçika’da yakalanmıştır. Erdal’ın sahte kimlik kullanmak, suç örgütü faaliyetlerine katılmak gibi Belçika’da işlediği suçlar nedeniyle kısa bir süreli bir hapis cezasından sonra cezası ev hapsine çevrilmiştir. Erdal, 2006 yılında kaçarak izini kaybettirmiştir. Ancak Belçika/ Brüj Federal Soruşturma Dairesi, 09.12.2015 tarihinde gerçekleştirdiği oturumda Sabancı suikastı faili DHKP/C mensubu Fahriye Erdal’ın mahkemede hazır bulunmasına karar vermiş ve kaçak olan anılanın yakalanarak mahkemeye çıkarılması için davayı ertelemiştir.
Suikâstin diğer zanlısı olan Mustafa Duyar isimli örgüt üyesi ise olaydan yaklaşık bir yıl sonra Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’ne teslim olmuştur. Duyar, tutuklu bulunduğu Afyon cezaevinde 1999 yılında vurularak öldürülmüştür.
Suikâstin üçüncü zanlısı olan İsmail Akkol olaydan sonra kayıplara karışmıştır. Olaydan sonra kendisinden hiç bir haber alınamayan Akkol, olaydan 18 yıl sonra 10 Şubat 2014 tarihinde Yunan polisinin Atina’da düzenlediği operasyonda yakalanmış ve cezaevine konulmuştur. Adı geçen, 21/07/2015 tarihinde ise cezaevinden tahliye edilmiş olup halihazırda Yunanistan’da faaliyet göstermektedir.
Militan Profili:
Genelde üniversite gençliği üzerinde etkili olduğu bilinen örgüt ile ilgili olarak yapılan bilimsel araştırmalara göre eleman yaş ortalaması 25 civarında olup elemanlarının %70’i erkeklerden oluşmaktadır. Bu elemanların %90’ı düşük ve orta gelirli ailelerin çocukları olup, büyük çoğunluğu işsiz, öğrenci veya okulu terk eden gençlerden oluşmaktadır. Elemanların eğitim durumları incelendiğinde, %70’inin ilköğretim, yaklaşık %15’inin ise lise ve üniversite mezunlarından oluştuğu gözlenmektedir. Yine %75 civarında köy ve kasaba doğumlu eleman profiline sahip olan örgütte, örgüte katılım hemen hemen Türkiye’nin tüm coğrafî bölgelerine yayılmıştır. Örgüt elemanları ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde faaliyet göstermektedir.