Fikrî ve sınaî mülkiyet suçları (FSMS), fikrî mülkiyet haklarının ihlali sonucunda oluşan suçlardır. Fikrî mülkiyet hakları, telif hakları ve sınaî mülkiyet hakları olmak üzere başlıca iki kategoriden oluşmaktadır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanuna göre ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ile işlenme ve derlemelere ilişkin eser sahibine ait olan ve hukuken koruma altına alınmış her türlü manevi ve malî haklar telif hakları kapsamında değerlendirilmektedir.
Sınaî mülkiyet hakları ise patent, faydalı model, marka, endüstriyel tasarım, coğrafî işaretler ve entegre devre topografyaları gibi geniş ve halen genişlemekte olan bir alanı kapsamaktadır.
Fikrî ve Sınaî Mülkiyet suçları kavramı, farklı yasal düzenlemelere konu olan telif hakları ihlallerini ve sınaî mülkiyet hakları ihlallerini ifade etmek amacı ile kullanılan bir çatı kavramdır.
FSMS, ekonomi, sağlık ve güvenlik alanında bireyden uluslararası güvenliğe uzanan bir derinlikte ciddi riskler oluşturmaktadır. Ülkelerin vergi kayıpları, özel sektörün gelir kaybı, sahte ürün kullanımı nedeniyle artan sağlık harcamaları aynı zamanda maliyet ve fiyatlarda artışa neden olmaktadır. Gelişmekte olan ekonomiler açısından FSMS uluslararası doğrudan yatırımların azalmasına, istihdam kaybına, uluslararası piyasada ulusal ürün ve markalara güvenin azalmasına yol açmaktadır.
FSMH ile mücadele çok sektörlü ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Kamu kurumları, özel sektör ve nihai tüketiciler iş birliği içerisinde hareket etmelidir.