Ana SayfaGüvenlik SözlüğüFundamentalizm (Köktencilik)

Fundamentalizm (Köktencilik)

Latince ‘fundament’ kelimesinden türetilen ve sözlük anlamı olarak ‘temel’, ‘esas’, ‘esaslı’ anlamlarına gelen fundamentalizm teriminin Türkçe karşılığı kökencilik, dincilik, temelcilik olup, genellikle ‘köktencilik’ kelimesi tercih edilmektedir. Köktencilik kavramı, başka alanlarda da kullanılmakla birlikte, daha çok ‘dinî fundamentalizm (köktendincilik)’ formundaki kullanımı yaygınlaşmıştır. Kök ve öze bağlı anlamına gelen fundamentalizm, daha çok modern ve seküler bir dünyada gerilemeye yüz tutan dinî değerlerin savunulması bağlamında bir hareket konumundadır.

Fundamentalist hareketler, seküler kirlenmeye karşılık dinî ve ruhsal zemini koruma iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Bu tür hareketler, modernleşme sürecinin zaaflarından yararlanarak zeminini yeniden kazanma çabasında olan tehlike altındaki dinî hareketlerden çıkmış tarihi karşı ataklar olarak değerlendirilmektedir.

Fundamentalist olarak nitelendirilen bütün akımların ortak özelliği, geçmişte yaşamış ve doğru olduğu kabul edilen bir şahsın/şahısların yolunda gitmektir.

Fundamentalizmin kullanımının tarihsel öncülüğünü Hristiyanlık dinînin bazı mensupları yapmıştır. Zira fundamentalizm, Amerikan Protestanlığı’na özgü bir değerlendirmedir. Özellikle Calvinist, Presbyterian, Evangelist ve Baptist grupları tanımlamaya yönelik kullanılmıştır. Kavram olarak ise fundamentalizm, ilk defa 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyılın başlarında, Amerikan Protestanlarının oluşturduğu dinî bir hareketi adlandırmak amacıyla kullanılmıştır. Kabul ettikleri ve uyguladıkları kutsal buyrukları, kendileri için birer ‘temel’ olarak algıladıklarından dolayı, fundamentalistler olarak tanımlanmışlardır.

Batılı araştırmacıların öncelikle bazı Hristiyan mezhepleri için kullandıkları terim, daha sonraları Yahudi, Müslüman, Hindu ve Budistler hakkında da kullanılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte günümüzde fundamentalizm, siyasî ve dinî teorik ve pratik hareketler için kullanılmaktadır. Bu bağlamda fundamentalizm tutuculukla, kültürel gerilikle, bağnazlıkla, hoşgörüsüzlükle, temel insan hürriyetlerini yok saymakla ve son olarak da dışlayıcılıkla özdeşleştirilmektedir. Geçmişte hangi anlama gelirse gelsin, onun günümüzde ifade ettiği mana, büyük ölçüde şiddet, baskı ve yıkıcılığın kutsanışı şeklindedir.

DİĞER İÇERİKLER