Tüketicilerin bilinçlenmesi ve devletlerin güvenilir gıda üretimi konusunda kanunlarını yenilemesi gıda üreticilerinin üretme, işleme, depolama ve tüketiciye sunma/ulaştırma noktasında bir dizi değişikliklere gitmesini sağlamıştır. Bu şekilde gıda güvenliği önemli bir toplumsal mesele olmuştur. Dar manada gıda güvenliği; gıdanın amaçlanan kullanımına uygun olarak üretilmesi/hazırlanması ve tüketim sonucunda tüketiciye herhangi bir zararının olmamasının sağlanmasıdır.
Daha geniş manada ifade etmek gerekirse gıda güvenliği; gıdaların herhangi bir biyolojik, fiziksel, kimyasal ve ruhsal hastalıklara sebebiyet vermeyecek şekilde üretilmesi, işlenmesi, hazırlanması, depolanması ve son olarak tüketiciye ulaştırılmasını içeren bir sistem döngüsüdür. Amaç, gıdayı güvenli gıda haline getirip güvenli bir şekilde tüketiciye ulaştırmaktır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), gıda güvenliği konusunun halihazırda ciddi bir sağlık problemi olduğunu ifade etmiş ve aynı zamanda ekonomik verimliliği düşüren bir etken olduğunu da vurgulamıştır. Gıda güvenliğini sağlamak ve güvenliğin tehlikeye girmesini önlemek için hijyen, sanitasyon, sterilizasyon, dezenfeksiyon gibi bir dizi uygulamanın gerekliliğini vurgulamıştır.
Türkiye’de gıda güvenliği dünyadaki gelişmelere paralel olarak bir dizi tedbir ve öneriler geliştirilmektedir. Özellikle gıda güvenliği ve güvenli gıda konusunda AB standartları temel alınmakta ve buna yönelik düzenlemeler yapılmaktadır. Üretimden tüketime, üreticiden tüketiciye, pazarlamadan transfere kadar birçok alanda ciddi düzenlemeler getirilmiştir. Bir dizi yönetmelik, kanun hükmünde kararname ve kanunla düzenlenen gıda güvenliği konusu en son 5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” ile düzenlenmiştir.