İnsani Güvenlik

İnsani güvenlik; kavram olarak Birleşmiş Millet Kalkınma Programı’nın 1994 yılında yayınladığı İnsani Kalkınma Raporu’nda yer alsa da bazı akademisyenler tarafından özü itibariyle İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine dayandığı iddia edilmektedir.

Beyannamenin giriş kısmındaki dehşetten ve yoksulluktan kurtulma, daha iyi hayat şartları kurma ve insan onuruna yaraşır bir hayat sürme gibi temel prensipleri özünde barındırdığı ifade edilen insani güvenlik kavramı Soğuk Savaştan sonra BM ve AB nezdinde birçok kez tartışılmıştır.

Özellikle Soğuk Savaştan sonra devlet odaklı geleneksel güvenlik anlayışının yeni güvenlik tehditlerine cevap veremediği ve bundan dolayı doğan krizlerin farklı bir güvenlik anlayışı olan insani güvenlik kavramı ile aşılması gerektiği tartışılmıştır. Buradan hareketle devleti değil insanı merkeze alan bir çerçeve sunan insani güvenlik; en temelde insan yaşamının ve haklarının her türlü tehditten korunmasını ifade eder.

İnsan merkezli, çok boyutlu/sektörlü, kapsamlı, önleme amaçlı ve bağlama özel gibi ilkelerle inşa edilen insani güvenlik; sadece bir devletin yurttaşlarının değil aynı zamanda herhangi bir devletin yurttaşı olmayan insanların da güvenlik sorunlarının konu edilmesi gerektiğini ifade eder.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, 1994 yılında yayınladığı İnsani Kalkınma Raporu’nda insani güvenliği; insan ihtiyaçlarının karşılanması ve bunun sürdürülme garantisi olarak ifade etmiş ve bu kavramı yedi ana başlığın temini ile mümkün olabileceğini duyurmuştur. BM, insani güvenliği; insanın yaşamını sürdüreceği temel geçim kaynaklarının sağlanması anlamında ekonomik güvenlik, her bireyin ekonomik ve fiziksel açıdan sağlıklı ve temel besinlere erişebilmesi demek olan gıda güvenliği, sağlıksız yaşamdan ve hastalıklardan korunmayı ifade eden sağlık güvenliği, doğanın tahrip edilmesinin engellemesine işaret eden çevre güvenliği, bireyin devlet, devlet dışı veya diğer bireylerden gelebilecek tehlikelerden korunması anlamına gelen bireysel güvenlik, etnik şiddetten korunmak ve kültür kaybının engellenmesi demek olan toplumsal güvenlik ve insan haklarından tam ve eksiksiz olarak yararlanmayı ifade eden politik güvenlik olarak yedi başlık altında toplamıştır.

BM’nin bu tasnifi ihtiyaç odaklı ve muhtaçlıktan emin olma merkezli iken, insani güvenliği tanımlamaya ve inşa etmeye çalışan başka akım ve tanımlar ise korkulardan muaf olma ve insan onuruna yaraşır bir hayat sürecek haklara sahip olma merkezli olarak işlemiştir. Tüm bunlardan hareketle genel çerçevede insani güvenlik; insan odaklı, tepeden inme güvenlik politikalarının aksine tabanın katılımıyla şekillenmiş, insan hakları, insan ihtiyaçları, insani gelişmişlik ve insan onuru üzerinden çok boyutlu (ekonomik, siyasal, sosyal, psikolojik, toplumsal, çevresel vb.) bir yaklaşımla inşa edilmiş bir güvenlik konseptidir.

DİĞER İÇERİKLER