Ana SayfaGüvenlik Sözlüğüİşkence ve İşkenceye Sıfır Tolerans

İşkence ve İşkenceye Sıfır Tolerans

İşkence, bir kimseye maddî ve manevî olarak yapılan aşırı eziyet olarak tanımlanmaktadır. Birleşmiş Milletler’in tanımına göre ise işkence; bir şahsa veya bir üçüncü şahsa, bu şahsın veya üçüncü şahsın işlediği veya işlediğinden şüphe edilen bir fiil sebebiyle, cezalandırmak amacıyla bilgi veya itiraf elde etmek için veya ayrım gözeten herhangi bir sebep dolayısıyla bir kamu görevlisinin veya bu sıfatla hareket eden bir başka şahsın teşviki, rızası veya muvafakatiyle uygulanan fizikî veya manevî ağır acı veya ızdırap veren bir fiil anlamına gelmektedir.

Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesinde ise işkence; bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlar olarak tanımlanmaktadır.

İŞKENCEYE SIFIR TOLERANS

İşkence gerek ulusal gerekse uluslararası hukukta devletler için yasaklanan bir fiil olarak tanımlanmış, kimsenin işkenceye ve insanlık dışı ve onur kırıcı muamele ve cezaya tabi tutulamayacağı hükmü hukukî metinlerde ve uluslararası sözleşmelerde yer almıştır.

1982 Anayasasının 17. maddesinin üçüncü bendinde de “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz” denilmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ise işkence bağımsız bir suç olarak düzenlenmiştir.

Bununla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti, 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1984 tarihli İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Muamele ve Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, 1987 tarihli Avrupa İşkence ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırmanın Önlenmesi Konvansiyonu ile 2005 tarihli Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Seçmeli Protokolü’nü imzalamış ve bu uluslararası metinlerden doğan yükümlülükleri yerine getirmek üzere gerekli olan iç hukuk düzenlemelerini yapmıştır.

İşkenceye sıfır tolerans, güvenlik güçleri tarafından suç soruşturması sürecinde işkencenin bir yöntem olarak kullanılmasını engellemek amacıyla ortaya konulan bir yaklaşım olarak tanımlanabilir. İşkenceye sıfır tolerans yaklaşımında amaç, işkencenin kamu görevlileri tarafından kamu hizmetlerini yerine getirirken kullanılmasını engellemek, özellikle de kolluk kuvvetlerinin suçla mücadele ederken işkence ve kötü muameleye başvurmalarını ortadan kaldırmak ve bu yola başvuran kamu görevlilerini en ağır cezalara çarptırarak, bu insanlık suçuna karşı ortak tavır geliştirmektir.

İşkencenin bir insanlık suçu olduğundan hareketle, Türk Hükümetleri, işkence ve kötü muamelenin tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak, özellikle de kolluk kuvvetlerinin suç soruşturmalarında yasak sorgu yöntemi olarak işkence ve kötü muameleyi kullanmalarının önüne geçmesi amacıyla 2003 yılında işkenceye sıfır tolerans politikasını yürürlüğe koymuş ve bu konuda gerek ulusal gerekse uluslararası insan hakları aktörlerinden olumlu not almışlardır.

İşkenceye sıfır tolerans politikası Türk Hükümetleri tarafından özellikle Avrupa Birliği’ne uyum ve üyelik önündeki en önemli engellerden biri olarak görülen işkence ve kötü muamelenin kamu görevlileri tarafından suç sorgulamasında kullanılmasını ortadan kaldırmak amaçlı ortaya konulmuştur. İşkenceye sıfır tolerans politikası ortaya atıldığı ilk yıllarda olumlu gelişmelerin olmasına katkı sağlamış, kolluk kuvvetlerinin yasak sorgu yöntemleri olarak işkence ve kötü muameleye başvurması oldukça azalmış ve bu husus ulusal ve uluslararası insan hakları savunucusu örgütler tarafından da olumlu gelişmeler olarak not edilmiştir.

DİĞER İÇERİKLER