İstihbarat, kullanıcıların talep ve ihtiyaçlarına yönelik olarak, değişik kaynaklardan bilgilerin toplanması ve bu bilgilerin bir dizi işlemden geçirilerek yorumlanması sonucu elde edilen nihaî ürün; kısaca, üretilmiş, genellikle gizli ve daha çok eyleme/aksiyona yönelik olan zamanlı bilgidir.
Üretilmiş bilgi olması yönüyle istihbarat herhangi bir bilgiden oldukça farklıdır. Bilgi ile istihbarat aynı şeyler değildir. Bilgi, herhangi bir işlemden geçirilmemiş, ham halde olan ve istihbarat üretmede kullanılabilecek her türlü materyaldir (ör., uydu görüntüsü, gazete haberi, istatistiki veriler, vb.). İstihbarat üretiminde kullanılan bilgiler bazen eksik, bazen kafa karıştırıcı, bazen de tutarsız veya çelişkili olabilmektedir. Bu bilgiler önemsiz, alakasız, yanlış, hatalı ve hatta yanıltıcı da olabilir. Bunların yanında, aldatma istihbarat camiasına özgü “bir kuraldır” ve rakipler/aktörler gerçek niyetlerini gizlemek için bilinçli ve kasıtlı olarak yanlış veya yanıltıcı bilgi yaymakta ya da aldatıcı faaliyetlerde bulunabilmektedirler. İşte bütün bu ve benzeri özellikleri dikkate alındığında ham halde olan bilgiler istisnai durumlar haricinde (operasyonel gerçeklikler, zamansal sınırlılıklar ve kullanıcı talebi gibi) genel olarak istihbarat olarak kullanılmazlar ve bu ham bilgilerin kullanıcılara iletilmeden önce bir üretim sürecine sokularak istihbarata dönüştürülmeleri gerekir. İstihbarat analizi; makro seviyede istihbarat üretim süreci ile üretim sürecinde kullanılan yöntem, teknik ve araçları konu edinen; mikro seviyede ise bireysel analizciye odaklanarak, analizcinin zihinsel süreci sonucu ham bilgiyi nasıl istihbarata dönüştürdüğünü inceleyen ve yeni yeni gelişmeye başlayan bir disiplin olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çerçevede istihbarat analizi, sınırsız bilginin bulunduğu istihbarat dünyasında karar alıcılara güvenlik ve siyasi durumun ne olduğunu kısaca anlatan ve alternatif sunmayı amaçlayan bir zihinsel edimdir. Bu tanım itibariyle analiz, birbirinden farklı pozisyonların neden farklı olduğunu irdeleyen, birlikte gibi görünen konuların birbirinden neden farklı olduğunu gösteren bir eylemdir. Bu eylem sonucu ortaya çıkan ürün farklı ihtimalleri ortaya koymalı, sınıflandırmalı, dağınık görünen konuları farklı bir yaklaşımla bir araya yeniden getirmelidir.
Süreç Olarak İstihbarat Analizi
Süreç anlamında bakıldığında; istihbarat, birbiriyle ilişkili bir dizi adımlar bütünü olarak modellenmekte ve bu model istihbarat çarkı olarak isimlendirilmektedir. İstihbarat çarkı modeli, aynı zamanda, istihbarat analiz sürecini temsil eden bir model olarak da kabul görmektedir. Zira, istihbarat analizcisi bir istihbarat problemiyle uğraşırken genel olarak istihbarat çarkı modelindeki adımları takip eder.
Bu modele göre; istihbarat analizi, talep ve ihtiyaçların tespiti ile başlar. İstihbarat kullanıcılarından gelen istekler veya istihbarat biriminin kuruluş amacı itibariyle görev tanımı kapsamında olan konular, bu aşamada analizci tarafından üzerinde çalışılması gereken bir problem formatına dönüştürülür. Diğer bir ifadeyle; bu aşama, bir anlamda çözülmesi gereken istihbarat probleminin tanımlanması aşaması olarak da değerlendirilebilir.
Problem kelime anlamıyla giderilmek istenen güçlüktür. Güçlüğün giderilmek istenmesi için insanı fiziksel ya da düşünsel yönden rahatsız etmesi ve sezilmesi gerekir. Analiz notunu yazım sürecini başlatan veya tetikleyen şey aslında güçlüğün hissedilmesi veya problemin algılanmasıdır. İstihbarat problemi analizcinin çalıştığı bir alana ait bir problemi sezmesiyle ortaya çıkan konudur. Problemi sezebilmekse özel bir çaba, merak ve duyarlık ister. İstihbarat problemini analizci tanımlar. Yanlış tanımlanmış bir probleme doğru cevap bulmak olanaksızdır.
Bu nedenle, iyi bir analiz ürünü için öncelikle analiz edilecek sorun açık ve net bir şekilde tanımlanmalıdır. Eğer analiz edilecek konu netleşmemişse ürün kullanıcıları için önem arz etmez. İstihbarat probleminin tanımlanması için ilk adım kavramsal bir modelin kurulmasıdır. Kavramsal model bir olguyu “ne olduğu, nasıl çalıştığı, kimin dahil olduğu ve niçin varolduğu” yönlerinden açıklar. Bu da ilgilenilen konunun özelliklerini tanımlar. İstihbarat problemini doğru bir çerçeveye oturtmak analiz sürecinin gelişimi için önemlidir.
İstihbarat probleminin tespitinden sonraki adım ise istihbarat sorununun açık şekilde sorulmasıdır. Analiz ürünleri sıradan inceleme metinlerinden farklı olarak sorun çözmeyi ya da karar almayı gerektirmektedir. Karar alıcılar analiz notunu bilgi almak değil karar vermek ve bir sorunun çözümünde reçete olarak kullanır. Gerçek bir soruyu işaret etmeyen sadece geçmiş ve güncel bilgileri derleyen bir metin analiz olamaz. Bu nedenle, analistin üzerine eğileceği gerçek bir soru yoksa analize de gerek yoktur.
İstihbarat soruları probleme ilişkin olmalıdır. İyi bir istihbarat sorusu, ilgilendiği konuyu sınırlandırır. Dar kapsamlı istihbarat sorusu muhataplara iletilecek nihai ürüne ulaşmayı kolaylaştırır. Bir istihbarat sorusu analiz sürecine katkı sağlamak için “ne, kim, neden, nerede ve nasıl” sorularına yanıt verebilecek türde olmalı ve “evet-hayır” cevabını verebilecek bir soru tipi olmamalıdır.
Analist, muhatabın kim olduğu bilinciyle istihbarat sorusuna karar vermelidir. Bir bakıma istihbarat soruları analizimizin amacını oluşturmaktadır.
Planlama ve yönlendirme aşaması, istihbarat çarkını oluşturan diğer süreçleri yerine getirecek olan bilgi toplama ya da analiz gibi birimlerin eldeki problem ile ilgili neler yapması gerektiğinin belirlenmesini ve bu birimlerin belirlenen çerçevede harekete geçirilmelerini kapsamaktadır.
Bilgi toplama aşaması, üzerinde çalışılan problem ile ilgili bilgi toplama konularını içermektedir. Bilgi toplama aslında planlı ve sistematik bir aktiviteler bütünüdür. Bilgi toplama aşamasında değişik kaynaklardan elde edilen bilgiler, işlenmemiş ham bilgi özelliğini taşırlar. Bu ham bilgilerin analiz yapılarak istihbarata dönüştürülmeleri için öncelikle bilgi işleme ve değerlendirme aşamasında bir dizi ön işlemden geçirilmeleri gerekir. Bu aşamada; ham bilgiler, bazı kriterlere (ör., doğruluk, güvenilirlik, geçerlilik, uygunluk, bütünlük ve önemlilik gibi) ve bilgi kaynağının özelliklerine göre, değişik teknikler kullanılarak ayıklanır, karşılaştırılır, birleştirilir, değerlendirmeye tabi tutulur, tasnif edilir ve kolay erişim için uygun sistemler kullanılarak depolanırlar.
Toplandıktan sonra işlemden geçirilen bilgiler hala tek başlarına bir anlam ifade etmezler ve mutlaka yoruma tabi tutulmaları gerekir. Analiz ve üretim aşamasında, üzerinde çalışılan konu ile ilgili toplanmış bilgilerin birleştirilmesi, yorumlanması ve sonuç çıkarılması; diğer bir ifadeyle, toplanan bilgilerin çalışılan problem bağlamında değerlendirildiğinde ne anlam ifade ettiklerinin ortaya konulması işlemi gerçekleştirilir.
Analiz aşaması, bir nevi “noktaları birleştirme” aşaması olarak da değerlendirilebilir. Hatta analiz aşaması, “yapboz birleştirme” veya “mozaik oluşturma” metaforları kullanılarak da betimlenmektedir ki; analizciler, bilgi toplama aşamasında elde edilen ve işlemden geçirilen yapboz/mozaik parçalarını işlenmiş bilgileri bir araya getirerek bütün resmi/figürü ortaya çıkarmaya çalışmaktadırlar.
Analizin bir başka işlevi ise, bir konudaki haberlerin eksik bıraktığı alandaki görünmeyen noktaların farklı çıkarım tekniklerinin de yardımıyla görülmesini sağlamaktır. Analizin ortaya çıktığı alan, bilgi eksikliğinin ortaya çıkardığı bu muğlaklığı gidermektir.
Bir başka deyişle analiz, ham bilgi içinde görünür olmayan bir konunun farklı unsurlarının ve genel çerçevesinin son kullanıcıya görünür hale getirilmesidir. Analiz kesin bilgi alanına ait bir aylam olmadığı için analizde karar alıcıya farklı ihtimaller sunulmalı, ortaya konulan iddialar net bir şekilde gerekçelendirilmelidir.
Analiz aşamasında ortaya çıkan istihbarat ürünü değişik formatlarda olabilir. Bu ürün, bazen bir değerlendirme notu, resmî rapor veya yazılı/sözlü bilgilendirme olabileceği gibi bazen de telefon görüşmesi, faks veya elektronik posta şeklinde de olabilir.
Dağıtım aşaması, analiz aşamasında üretilen istihbarat ürününün kullanıcılara iletilmesi ile ilgili iş ve işlemleri kapsamaktadır. Kullanıcılar, en başta istihbarat çarkını istek ve talepleriyle harekete geçiren kişi, kurum ve kuruluşlar; kısaca, orijinal kullanıcılardır. Ancak; üretilen istihbaratın, konusu itibarı ile orijinal kullanıcılar dışındaki potansiyel kullanıcıların da işine yarayıp yaramayacağı mutlaka değerlendirilmeli ve böyle kullanıcılar varsa, bunlar da dağıtım kapsamına alınmalıdır. Dağıtım aşaması, istihbarat çarkının en kritik aşaması olarak değerlendirilebilir. Zira ciddi emek ve kaynak harcanarak, zorlu bir süreç sonucu üretilen istihbarat, eğer kullanıcılara ulaştırılmazsa çok mükemmel ve önemli bir istihbarat bilgisi dahi olsa bir anlam ifade etmeyeceği gayet açıktır.
Zihinsel Süreç Olarak İstihbarat Analizi
Terim anlamı itibariyle analiz bir problemi kendini oluşturan daha küçük alt problem parçacıklarına ayırma ve bu parçacıklar üzerinde, toplanan mevcut veriler ışığında, zihinsel (bazen de fiziksel) işlemler gerçekleştirmek suretiyle genel problem hakkında bir sonuca, hükme ya da kanaate varma veya genellemelere ulaşma sürecini ifade etmektedir. Analiz, aynı zamanda, mevcut birbiriyle bağlantılı bilgi parçalarının ne ölçüde birbirlerini doğruladıklarını, desteklediklerini ya da birbirleriyle çeliştiklerini belirlemek için yakından incelenmesi ve dolayısıyla var olan ihtimal, ilişki ve gerçekliklerin ortaya çıkarılması sürecidir.
İstihbarat analizcisi de aslında, yukarıda izah edilen tarzda bir analitik düşünme yöntemi uygulayarak analizini gerçekleştirmektedir. Elindeki problemi alt bileşenlere ayırarak, bu bileşenlerle ilgili topladığı bilgiler üzerinde doğrulama, destekleme, kıyaslama ve çelişkileri ortaya koyma gibi birtakım zihinsel faaliyetler gerçekleştirmekte ve zihinsel süreçten geçmiş bu bilgileri çalışılan problem bağlamında değerlendirerek ne anlam ifade ettiklerini yorum, hüküm, kanaat, değerlendirme veya tahmin olarak ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu çerçevede ele alındığında; istihbarat analizi, temel olarak, analizcinin kafasında gerçekleşen zihinsel bir süreci, bir düşünme faaliyetini ifade etmektedir.
İstihbarat Analizinin Yapılandırılması
Analiz yapılandırma; analizcinin bazı teknikleri kullanarak kafasındaki zihinsel süreci sistematik ve açık bir şekilde dışa vurmasıdır. Örneğin; problemi bileşenlerine ayırma işleminin kâğıt üzerinde, bilgisayarda veya yazı tahtası üzerinde zihin haritaları şeklinde yapmak; alternatif düşünce tarzlarını ortaya çıkarmak için beyin fırtınası oturumları gerçekleştirmek; benimsenen görüşlerin aksini savunan şeytanın avukatlığı rolünü üstlenmek; alternatif gelecek senaryoları üretmek için emare analizi veya alternatif hipotezlerin eşit şekilde ele alındığı karşılaştırmalı hipotez analizi yöntemi uygulamak, kullanılan analitik yapılandırma tekniklerinden bazılarıdır.
Takım Çalışması Olarak İstihbarat Analizi
İstihbarat analizinin zihinsel bir süreç olmasının yanında sosyal bir süreç olduğunu savunan görüşlere göre başarılı bir istihbarat analizi takım çalışmasını gerektirir. Değişik uzmanlık, bilgi ve tecrübesi olan kişileri bir araya getirerek oluşturulacak analitik gruplar ile daha etkili ve verimli bir istihbarat analizi ortaya konulabilir.