KBRN kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer kelimelerinin ilk harflerinden oluşan bir kısaltmadır. İngilizce kısaltmasının karşılığı CBRN’dir (Chemical, Biological, Radiological and Nuclear). KBRN unsurlarından en az birisini ihtiva eden, kullanıldıklarında geniş bir alanda ve uzun bir zaman periyodunda etkileri devam eden silahlar ile bunların atma vasıtaları Kitle İmha Silahları (KİS) olarak adlandırılmaktadır. KİS kavramının İngilizcesi olarak WMD (Weapons of Mass Destruction) kullanılmaktadır. Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer malzemeler kullanılarak gerçekleştirilen terörist eylemler, KBRN terörizmi olarak adlandırılmaktadır.
Kimyasal Silahlar
Kimyasal silahlar; insanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde toksin etkileri olan gaz, sıvı ya da katı kimyasal maddeler olarak tanımlanabilir. Kimyasal maddeler kolay elde edilebilmesinden dolayı, kimyasal silahların saldırılarda kullanılma olasılığı, nükleer ve biyolojik silahların kullanılma olasılığından daha fazladır. Kimyasal silahlar; kanın oksijen taşıma özelliğine zarar veren hidrojen siyanid ve siyanidklorid gibi kan maddeleri, klorin ve fosgen gibi akciğeri etkileyen boğucu maddeler, vücudun dış ya da iç bölümüne saldıran hardal gazı gibi kabartıcı maddeler ve sinir sistemine zarar veren G ve V serisi tabun, sarin, soman gibi sinir maddeleri olarak sınıflandırılabilir.
Kimyasal silah kullanılan en ölümcül saldırılardan biri 16 Mart 1988’de Irak/Halepçe’de Saddam Hüseyin döneminde gerçekleştirilen saldırıdır. Sinir gazı kullanılarak gerçekleştirilen bu saldırıda yaklaşık 5000 sivil hayatını kaybetmiştir.
Sarin gazı kullanımı ile ilgili son dönemdeki en büyük olay 2013 yılı Ağustos ayı içerisinde Suriye’de yaşanmıştır. Suriye’de devam eden iç savaş sırasında Esad rejimine bağlı güçler, Şam’ın Doğu Guta bölgesine kimyasal silahlarla saldırı düzenlemiş ve saldırılarda aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu yaklaşık 1300 kişi ölmüştür.
Biyolojik Silahlar
Biyolojik silah terimi bakteri ve virüs gibi değişik mikroorganizmaların ve bunların toksinlerinin, hastalık ya da ölüm amaçlanarak bir silah şeklinde kullanılması olgusunu içermektedir. Askerî yapılanmaları hedef alan saldırılar “biyolojik savaş”, panik ve kargaşa oluşturmak amacıyla sivil halkı hedef alan saldırılar ise “biyoterörizm” olarak tanımlamaktadır.
Kolay bulanabilir olması, kolayca üretilebilmesi, insandan/hayvandan insana geçebilmesi, aerosol haline getirilebilmesi, ağır hastalığa veya ölüme neden olması, tespiti için gelişmiş laboratuvarlara/ teçhizata ihtiyaç duyulması çoğu zaman etkili bir tedavisinin olmaması ve çabuk yayılması biyolojik silahların bazı temel özelliklerindendir.
Biyolojik silahlar, gelişmiş ülkelerin yanı sıra özellikle terörizme destek veren ve totaliter rejimlerle yönetilen ülkeler tarafından güç ve güven gösterisi olarak konvansiyonel silahlardaki zafiyetlerini dengeleme unsuru, bir şantaj silahı amacıyla üretilmek, geliştirilmek istenmektedir. Teröristlerin, biyolojik saldırılarda kullanmak üzere biyolojik silah maddelerini mikrop bankalarından satın alması, tedavi amaçlı olarak üretim yapan laboratuvarlardan ya da hastanelerden çalması, doğal kaynaklardan elde etmesi ve diğer devletlerden temin etmesi olasıdır.
Biyolojik Harp: insanlarda, hayvanlarda, bitkilerde ve malzemelerde hastalık veya zarar meydana getirmek, bu suretle düşmanın savaşma yeteneğini dolaylı olarak veya doğrudan doğruya azaltmak amacıyla mikro organizmalar veya bunların toksinlerinin kasten kullanılması suretiyle yapılan harp şeklidir. Panik ve kargaşa oluşturmak amacıyla sadece sivil halkı hedef alan saldırılar ise “biyoterörizm” olarak tanımlanmaktadır.
İnsanlar doğrudan saldırmak veya ekinlere, evcilleştirilmiş hayvanlar ve ikmal maddelerine saldırarak destek olanaklarını sınırlandırmak suretiyle dolaylı olarak da gerçekleştirilebilir. Biyolojik harp maksadıyla kullanılan maddelere genel olarak Biyolojik Harp Maddesi (BHM) veya biyolojik ajan adı verilir. Biyolojik harp maddelerinin üretilebilirlik, dayanıklılık, bulaşabilirlik, yayılabilirlik, öldürücülük özelliklerinin olması gereklidir.
Radyolojik Silahlar
Radyolojik silahlar; radyasyon, patlama ve şok gibi unsurları içeren nükleer silahlardan farklı olarak, sadece radyasyon yolu ile öldürmeyi ve zarar vermeyi amaçlayan bir silah çeşididir. Balistik bir füzeyle hedefe gönderilerek, uçaktan bırakılan bir bombaya veya basit bir bombaya iliştirilerek kullanılabilir. Radyolojik maddelerin dağılmasını sağlayan “kirli bombalar” (dirty bombs) radyolojik silaha örnek olarak verilebilir. Kirli bombalar radyasyon üretmezler, var olan radyoaktif materyalin geniş bir alana dağılmasını sağlarlar. Böylece hem patlayıcının patlama etkisinden hem de radyasyon etkisinden yararlanılır.
Radyolojik silahlar insanlar ve çevre üzerinde de olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Genetik etkiler bunların en önemlilerindendir. Radyolojik silahların olumsuz etkilerinden kurtulmak, nükleer silahlarda olduğu gibi uzun zaman gerektirebilir.
Özellikle tıp ve sanayi alanı ile birlikte, kontrol ve ölçü aparatlarında kullanılan radyoaktif materyallerin kontrollerinin etkin bir şekilde yapılmaması, bu tür maddelerin kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde piyasada dolaşmasına ve böylece terör örgütleri tarafından edinilmelerine yol açabilecektir.
Nükleer Terörizm
Kişilerin veya terörist örgütlerin amaçlarına (siyasî, ekonomik vb.) ulaşmak amacıyla nükleer silahları kullanması veya kullanma tehdidi içeren eylemleri gerçekleştirmesidir. Nükleer terörizmin; insanların toplu şekilde ölümü, ekolojik zarar oluşumu, psikolojik baskı oluşturma ve korku altında yaşama gibi olumsuz sonuçları bulunmaktadır.
Nükleer terörizm tehdidi özellikle Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından 1990’lı yıllarda ortaya çıkmıştır. Sovyetler Birliği’nin yıkılması ile birlikte bu coğrafyada nükleer silahları da içerecek şekilde tüm kitle imha silahları üzerindeki kontrol zayıflamış ve denetimi zorlaşmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte bağımsızlığını elde eden ülkelerde kalan nükleer silahların Rusya’ya sevki için yoğun bir diplomatik çaba gösterilmiş ve bu bağlamda yaklaşık 2.000 nükleer bomba Rusya’ya geri götürülmüştür.