Kriz, kısaca, aniden gelişen; bir örgütün, bir toplumun varlığını veya hedeflerini tehdit eden ve acilen önlem alınması gereken bir durumdur.
Kriz, bilim literatürüne 30-40 yıl önce girmiş bir kavramdır ve özellikle son 10-15 yıldır üzerinde pek çok bilimsel çalışma yapılmıştır. Kriz kavramı Türkçeye İngilizce “crisis” kelimesinin okunuşundan kazandırılmıştır. Bu kelime de Latincede “krinein”, Grekçede “krisis” köklerinden türetilmiştir. Türkiye’de daha önceleri buna karşılık olarak “buhran” ve “bunalım” kavramları kullanılmaktaydı. Kriz aynı zamanda “afet” ve “felaket” durumlarını da içinde barındıran bir anlam taşımaktadır.
Kriz halinde örgütte ve toplumda normal gidişatı önemli ölçüde değiştiren bir hal ortaya çıkmaktadır. Bu hal örgütün düzenini bozmakta, hatta onun varlığını tehdit etmektedir. Önlem alınmadığı takdirde örgüt sarsılabilir, çökebilir veya ortadan kalkabilir. Deprem, yangın, sel baskını, savaş, terör saldırısı, ani ve ciddi bir hastalık, işyerinin veya ülkenin ekonomik bunalıma girmesi, işçi çıkarılması gibi durumlar hep birer kriz durumudur.
Krizin temel özellikleri şu şekilde sıralanabilir: Tahmin edilememesi, tahmin ve önleme mekanizmalarının yetersiz kalması, örgütün amaç ve varlığını tehdit etmesi, üstesinden gelmek için atılması gereken adımların kararlaştırılması için yeterli bilgi ve zamanın bulunmaması, ivedi müdahale gerektirmesi ve karar alıcılarda gerilim oluşturması.
KRİZ YÖNETİMİ
Kriz yönetimi bir süreçtir. Kriz yönetimi sürecinin beş aşamalı olduğu söylenebilir.
• Kriz sinyalinin alınması
• Krize hazırlık ve korunma
• Krizin denetim altına alınması
• Normal duruma dönüş
• Öğrenme ve değerlendirme
Birinci aşamada krizin ortaya çıkmadan önce gönderdiği sinyallerin yönetici (lider) kadro tarafından erkenden alınması gerekir. Mesela, araçları tahrip, homurdanmalar, duvarlara yazılan yazı ve çizilen resimler personel krizlerinin sinyalleridir.
İkinci aşamada alınan bu sinyaller değerlendirilerek sorunlarla (krizle) baş edebilmek için gerekli hazırlıklar yapılır.
Üçüncü aşamada yönetime daha fazla iş düşmektedir. Tepe yönetim hemen harekete geçmeli, daha aktif olmalıdır.
Dördüncü aşama iyi bir kriz yönetimiyle ortamın sakinleştiği, normal hayata dönüldüğü dönemdir. Bu aşamada krizin olumsuz etkilerini silici, istikrarı tekrar sağlayıcı çalışmalar yapılmalıdır.
İyi bir kriz yönetimiyle eğer kriz atlatılmışsa ve normal hayata dönülmüşse artık bu krizden derslerin çıkarılması gerektiği son aşamaya gelinmiştir. Bu aşamada krizin bir değerlendirmesi yapılır. Krizin getiri ve götürüleri analiz edilerek yine benzer bir kriz yaşanması durumunda en az hasarla atlatılması için gerekli tedbirler ele alınır.
Kriz Yönetimindeki Yaklaşımlar
Kriz yönetiminde idareler değişik yol ve yöntemler uygularlar. Temel olarak iki yaklaşım vardır. Bunlar krizden kaçma ve krizi çözme yaklaşımlarıdır.
1. Krizden Kaçma Yaklaşımı
Bu yaklaşım “arzu edilmeyen durumları hafifletme veya kaçınma stratejilerini kapsar”. Bu yaklaşımda krize yakalanmamak için yönetici iç ve dış çevreyi sürekli kontrol etmelidir.
2.Krizi çözme yaklaşımı
Bu yaklaşım, hem kriz öncesi durumu tahmin etmeye hem de problemlerin çözümü için uygun zamanda harekete geçmeye bağlıdır. Kriz sinyallerini alacak erken uyarı sistemleri ve planlar geliştirilmesini gerekli kılar.