Önalma, savaş terminolojisi ve savaş hukuku içerisinde yer alan bir kavramdır. Bu yönüyle kavram, literatürde önalıcı vuruş, önalıcı saldırı ve önalıcı savaş gibi tamlamaların kavramsal çerçevesini teşkil etmektedir. Genel olarak bir ülkenin yakın bir gelecekte başka bir ülke tarafından saldırıya uğrayacağına dair bir inanç ve düşünceye sahip olması durumunda, bu muhtemel saldırıyı önlemek amacıyla saldırıya geçmesine önalma (preemption) denir. Burada önemli olan husus karşı taraftan gelen tehdidin yaklaşmakta olan (imminent) bir mahiyette olmasıdır. Bu anlamda önalıcı (preemptive) savaşlar, önleyici (preventive) savaşlardan farklılık arz etmektedir.
Önalma, savaş teorileri ve uluslararası hukuk açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken bir kavramdır. Buna göre savaş teorileri açısından, bir devletin ikinci bir devletin kendisine yakın bir gelecekte saldırı gerçekleştireceğine dair düşüncesi dolayısıyla saldırması durumunda bu savaş önalıcı mahiyet kazandığı söylenebilir. Öte yandan yaklaşan tehditlere dayalı önalıcı savaşın aksine (preemptive war), bir devletin uzun vadede kendisine saldırılacağına olan inancından dolayı saldırıya geçmesi genellikle önleyici savaş (preventive war) adlandırılmaktadır. Birçok teorisyene göre bu iki kavramı ayıran temel faktör “zaman” boyutudur.
Ayrıca literatürde, savaşın şimdi ya da daha sonra gerçekleşmesinden bağımsız olarak bir devletin stratejik avantajı ele geçirmek için ilk hamleyi yapmasının “önalma,” kimin daha önce davrandığından bağımsız olarak sonraya bırakmaktansa “şimdi” saldırıya geçmesinin ise “önleme” olarak tarif edildiği görülmektedir. Bu kavramlar arasındaki farkı özetlemek gerekirse; uzun vadeli güç değişimine neden olan savaşları önleyici, kriz dinamikleri dolayısıyla ortaya çıkanları ise önalıcı savaş olarak nitelemek de mümkündür.
Uluslararası hukuk açısından ise önalma, devletlerin hangi şartlarda zor kullanabilecekleri konusu ile ilgili bir husustur. Birleşmiş Milletler Antlaşmasına göre meşru-müdafaa dışındaki tüm durumlarda, uluslararası alanda zor kullanma konusunda onay verme yetkisi BM’ye aittir ve zor kullanma şartları Bahse konu Antlaşmanın 7. bölümünde açıklanmıştır. Bu bölümde yer alan 51’inci maddeye göre devletlerin kendilerine karşı yapılması muhtemel bir saldırıya istinaden bireysel ya da kolektif meşru-müdafaa hakkı olduğu belirtilmiş, fakat böyle bir durumda kendini müdafaa eden devletin bu doğrultuda yapmış olduğu tüm aktiviteleri en kısa zamanda BM’ye bildirme zorunluluğu olduğu ifade edilmiştir.
Uluslararası hukuk ve savaşların nedenlerini anlama noktasında önalma kavramı büyük önem arz etmektedir. Bununla birlikte, günümüz itibariyle önalma kavramına ilişkin herkesin üzerinde anlaştığı ortak bir anlayış bulunmamaktadır. Kimilerinin önalmanın yaklaşan tehditleri önlemede gerekli olduğunu düşünmesine karşın, diğerleri “yaklaşan” kavramına dayalı “önalma” amaçlı saldırıların uluslararası barış için ciddi bir tehlike olduğunu savunmaktadırlar. Realist yaklaşımı haiz uzman ve düşünürlere göre, “önalmayı tetikleme korkusu” ve “önalmanın siyasal maliyeti” önalma pratiklerinin en düşük seviyede kalmasına neden olmaktadır ve bir anlamda endişe edilecek bir durum yoktur.