Ana SayfaGüvenlik SözlüğüÖzgür Suriye Ordusu (ÖSO)

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)

2011 yılı Mart ayında patlak veren Suriye İç Savaşı sonrasında 29 Temmuz 2011 tarihinde kurulan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), temel amacının “Suriye halkının rejime gösterdikleri muhalefetin askeri ayağını oluşturmak ve Esad rejimini sona erdirmek” olduğunu belirterek Suriye’deki tüm muhalif silahlı unsurları kendi bünyesinde birleştirmeyi hedeflemiştir.

ÖSO yapılanmasının temelini, ağırlıklı olarak Esad rejiminden ayrılan Sünni subay ve astsubaylar oluşturmaktadır. Sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte ülkede dağınık vaziyette 30.000-40.000 arası silahlı gücünün olduğu tahmin edilmektedir. Dağınık ÖSO grupları, Suriye iç savaşının ilk dönemlerinden itibaren hem birbirlerine güvenmemeleri, hem de başta Esad rejimi olmak üzere çeşitli güçler tarafından kuşatma altına alınıp birbirinden koparılan farklı bölgelerde ortaya çıkmaları sebebiyle bağımsız hareket etmişlerdir. Bu da ÖSO’yu başından itibaren örgüt içi disiplinden uzak, gevşek bir çatı örgütlenme olarak göstermiştir.

ÖSO’nun üst ve alt gruplarını inceleyen bir çalışmada, kendisini ÖSO’ya dâhil kabul eden irili ufaklı 900’den fazla grup olduğu ortaya çıkmıştır. Suriye’de hangi silahlı grupların ÖSO içinde kabul edildiklerine ilişkin uluslararası tartışmalar sürmekte, bu da ÖSO’nun çok parçalı iç yapısını bir yönüyle belirsiz kılmaktadır. Yine de parçalı ÖSO gruplarının, çatı örgütün lideri olarak Suriye Hava Kuvvetleri albaylığından ayrılan Riyad el-Esad’ı gördükleri, yaptıkları açıklamalardan anlaşılmaktadır. Çatı örgüt içindeki gruplar, ağırlıklı olarak Sünni-Arap savaşçılardan oluşmaktaysa da yer yer Türkmen (Alparslan, Sultan Abdülhamid ve Yıldırım Beyazıd Tugayları vb.) ve Kürt (Selahaddin Eyyubi Tu- gayları) gruplar da ÖSO bünyesinde faaliyetlerini sürdürmekte ya da ÖSO ile birlikte hareket edebilmektedirler.

Siyasi muhalefetin Suriye dışında faaliyet gösteren çatı yapılanması Suriye Ulusal Konseyi (SUK) ile askeri faaliyetleri üstlenen ÖSO, 2011 yılının Aralık ayında beraber hareket etme kararı almış, böylece silahlı ÖSO birliklerinin yurt dışında temsil hakkı SUK’a devredilmiştir. ÖSO’nun, SUK’u resmi temsilcisi olarak tanıması muhaliflere silah ve lojistik akışının önünü açmış, “barış görüşmelerinde” siyasi muhalefetin elini kuvvetlendirmiştir. Ancak SUK, bütün çabalarına rağmen birbirinden bağımsız ÖSO gruplarını bir araya getirmede istenen başarıyı gösterememiştir.

İç savaşın ilerleyen dönemlerinde ÖSO dışında Suriye’nin çeşitli bölgelerinde farklı terör örgütleri ile etnik ve mezhepsel unsurlar tarafından birbirinden bağımsız silahlı birlikler oluşturulmuş, Esad rejiminin terk etmek zorunda kaldığı topraklar bahse konu silahlı örgütlerce (PYD/YPG, DEAŞ, El-Nusra vb.) ele geçirilmiş, bu da dolaylı olarak ÖSO’ya yönelik iç ve dış desteği bir ölçüde azaltmıştır. ÖSO’ya yönelik desteğin azalmasındaki bir başka faktör, Esad rejimi ve bazı uluslararası çevrelerce ÖSO’nun dini radikal bir kimliğinin bulunduğu ya da bünyesinde bu tip grupları barındırdığına ilişkin iddialardır.

Yine de ÖSO ve ona bağlı gruplar uluslararası alanda genel olarak “ılımlı muhalifler” olarak nitelendirilmekte ve başta Türkiye olmak üzere, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD gibi ülkelerden farklı düzeylerde de olsa siyasi/lojistik destek almaktadır.

DİĞER İÇERİKLER