Sıkıyönetim, demokratik bir düzene zarar veren yahut zarar verme ihtimalî bulunan başta savaş ve savaş olasılığı olmak üzere, ayaklanma, kalkışma ya da vahim ve yaygın şiddet hareketlerinin meydana gelmesi üzerine, etki alanı içerisinde kalan yer ya da bölgede demokratik haklar ile temel hak ve özgürlüklerin geçici bir süre ile sınırlandırılması ve mevcut yönetimin askerî idareye devredilmesidir.
Sıkıyönetim, eski adıyla idâre-i örfiye Türk Kamu Hukukuna ilk Türk anayasası olan 1876 tarihli Kanun-ı Esasîsi ile girmiştir. Bu anayasanın 113. maddesi sıkıyönetimi düzenlemektedir. 1924 Anayasasında ise sıkıyönetim 86. madde ile düzenlenmiş ve sonraki anayasalardaki sıkıyönetim düzenlemelerine temel teşkil etmiştir. 1961 Anayasasının 124. maddesi, 1982 Anayasasının ise 122. maddesi ile sıkıyönetim esasları düzenlenmiştir.
Mevcut Anayasa (1982) Kapsamında “Sıkıyönetim”
Sıkıyönetim günümüzde, hali hazırda yürürlükte olan 1982 Anayasası’nın “Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali” başlıklı 122. maddesi ile düzenlenmektedir.
Bu idare şekline geçişi gerektiren sebepler, Anayasanın 122. maddesinde belirtildiği üzere “Anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, ayaklanma olması veya vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması” olarak düzenlenmiştir.
Sıkıyönetim uygulamasının yürürlüğe girmesi ve devamlılığı için Anayasa’da belirlenen usul ve esaslar kapsamında; Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde süresi altı ayı aşmamak üzere sıkıyönetim ilân edebilmektedir. Ancak bu kararın derhal Resmî Gazetede yayımlanması ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin onayına sunulması gerekmektedir. TBMM’nin toplantı halinde olmaması halinde ise Meclis hemen toplantıya çağırılmaktadır. TBMM, Bakanlar Kurulu tarafından alınan sıkıyönetim kararına ilişkin olarak gerekli görmesi halinde sıkıyönetim süresini kısaltabilmekte, uzatabilmekte veya sıkıyönetimi kaldırabilmektedir. Ancak sıkıyönetim, savaş halleri dışında TBMM tarafından her defasında dört ayı aşmamak üzere uzatılabilmekte, savaş hallerinde ise bu dört aylık süre aranmamaktadır.
Ülkemizde cumhuriyetin kurulması ile başlayan ve günümüze değin olan süreçte toplam 11 defa sıkıyönetim ilân edilmiştir. İlana sebep olan olaylar şöyledir: Şeyh Sait İsyanı, Menemen (Kubilay) Olayları, 2. Dünya Savaşı, 6-7 Eylül Olayları, 1960 Öğrenci Olayları, 20-21 Mayıs Olayları (Talat Aydemir Olayı), 15-16 Haziran İşçi Olayları, 12 Mart Dönemi, Kıbrıs Barış Harekâtı, 1978-1980 yılları arasında yaygın şiddet olayları, 12 Eylül 1980 darbesi.