Ülkemizin terörizmin finasmanı ile daha etkin mücadele edebilmesi adına 16.02.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun ile Terörizmin Finansmanı suçu tanımlanmıştır.
Kanunun 4. maddesinde terörizmin finansmanı suçu, “3. Madde kapsamında suç olarak düzenlenen fiillerin gerçekleştirilmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütlerine fon sağlayan veya toplayan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
TERÖRİZMİN FİNANSMANI İLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI MEVZUAT
Terör ve terörün finansmanı ile mücadelenin ancak uluslararası çaba ve katılım ile başarıya ulaşabileceğinin ülkeler tarafından farkına varılması üzerine Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Malî Eylem Görev Gücü gibi kurum ve kuruluşlar nezdinde bir takım çalışmalar yürütülmüş ve sonucunda bu konuda uluslararası işbirliğini sağlamak üzere çeşitli hukukî belgeler üretilmiştir.
1.Birleşmiş Milletler (BM) Çalışmaları
Uluslararası barış ve güvenliği korumak amacıyla kurulan BM tarafından hazırlanan Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme, BM Genel Kurulu tarafından 9 Aralık 1999’da kabul edilmiş ve terörizmin finansmanı suçunu bağımsız bir suç olarak düzenleyen ilk uluslararası sözleşme olmuştur. Ayrıca, sözleşme ile ülkelerin iç hukukunda terörün finansmanı suçunu düzenlemeleri, ülkeler arası işbirliğinin geliştirilmesi ve karşılıklı adlî yardımlaşmanın arttırılması, terör faaliyetlerinin finansmanına ilişkin delillerin bildirilmesi ve tespitinde malî kuruluşların rolünün belirlenmesine ilişkin temel yükümlülükler getirilmiştir.
Sözleşme, 10 Ocak 2000 tarihinde devletlerin imzasına açılmış, 11 Eylül saldırıları sonrasında BM Güvenlik Konseyi’nin 1373 sayılı Kararının çağrısı ile 150’den fazla devlet tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir.
Sözleşme Türkiye tarafından, 27 Eylül 2001 tarihinde imzalanmış ve 10.01.2002 tarih ve 4738 sayılı Kanun’la onaylanması uygun bulunmuştur.
2.Malî Eylem Görev Gücü (FATF) Çalışmaları
1989 yılında G-7 ülkeleri tarafından finansal sistemin suçlular tarafından kullanılmasının önlenmesi ve kara para aklamaya karşı uluslararası tedbirler alınması konusunda politika ve standartlar üretmesi amacıyla kurulmuş olan Malî Eylem Görev Gücü (FATF), 11 Eylül terör saldırıları sonrasında görev alanına terörün finansmanı ile mücadeleyi de dâhil etmiştir.
FATF, söz konusu mücadelenin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi için hukukî, idarî ve operasyonel düzeyde tedbirleri içeren standartlar belirlemektedir.
Üyelerinin kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadele sistemlerinin yeterliliğini yayımladığı tavsiye kararlarına uyum derecesi ile ölçmektedir. FATF’ın temel belgesi olan “40 Tavsiye”, FATF tarafından, kara para aklamanın önlenmesi amacıyla, yasal, finansal, operasyonel ve uluslararası işbirliği konularında hazırlanan ve üye ülkelerce yerine getirilmesi istenen standartları içeren kırk adet tavsiyeden oluşan metindir. FATF’ın kara para aklama ile mücadele etmek amacıyla getirmiş olduğu 40 tavsiyesini, terörizmin finansmanı ile mücadele etmek amacıyla 9 özel tavsiye ile tekrar revize etmiştir.
3.Avrupa Konseyi Çalışmaları
İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak amacı ile Avrupa çapında kurulmuş Hükümetler arası bir kuruluş olan Avrupa Konseyi tarafından terörle mücadelede etkin tedbirler alınması ve terör eylemlerinin politik, felsefî, ideolojik, etnik, dinî veya herhangi başka bir gerekçe ile haklı gösterilmesini önlemek amacıyla hazırlanan “Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi, El Konulması ve Terörizmin Finansmanına İlişkin AK Sözleşmesi”, 16 Mayıs 2005 tarihinde imzalanmış ve 1/5/2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin 2. maddesinde; tarafların, kısmen veya tamamen terörizmin finansmanı amacıyla kullanılan veya bu amaç için tahsis edilen ve yasal ya da yasadışı kaynaklı malvarlıklarının veya söz konusu suç gelirlerinin araştırılması, izlenmesi, tespit edilmesi, dondurulması, el konulması ve müsaderesini temin etmesi ve bu konuda uluslararası işbirliğini sağlamaları gerektiği belirtilmiştir.
Sözleşme, Konseyin 1990 tarihli Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi, El Konulması Sözleşmesi’nin terörün finansmanını da kapsayarak güncelleştirmek üzere hazırlanmıştır.
Sözleşme ülkemiz tarafından 28.03.2007 tarihinde imzalanmış, bazı çekincelerle birlikte 02.05.2016 tarihinde ülkemizce onaylanmış, Resmi Gazetede yayınlanarak, 01.09.2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
4.Avrupa Birliği Çalışmaları
Avrupa Birliği Konseyi, 9 Aralık 1999 tarihli Tavsiye Kararı’nda, üye devletlere, terörist grupların finansmanıyla mücadele alanında işbirliğini geliştirme tavsiyesinde bulunmuş ve ülkelerin bilgi paylaşımında bulunmaları istenmiştir.
13 Haziran 2002 tarihli Konsey Çerçeve Kararı’nda ise öncelikle üye devletlerce terörist eylem olarak kabulü ve ulusal hukuklarında cezalandırılması gereken fiiller belirtilmiş, terörist grup ifadesi tanımlanmıştır. Herhangi bir şekilde bir terörist grubun faaliyetlerine fon sağlanması da terörist grubun faaliyetlerine iştirak olarak nitelendirilmiş ve üye devletlerce cezalandırılması istenmiştir.
5.Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Çalışmaları
Finansal istikrarı sağlamak, uluslararası ticareti kolaylaştırmak, yüksek istihdam ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla çalışan IMF ve dünya üzerindeki yoksullukla mücadele amacıyla ülkelere kredi sağlayan Dünya Bankası terörizmin finansmanı ve kara paranın aklanması ile mücadele konusunda 2001 yılından bu yana ortak çalışmalar yürütmektedirler. İki kuruluşu bu konuda çalışma yapmaya motive eden neden ise kara para aklama ve terörün finansmanının muhtemel sonuçlarının üyelerinin ekonomileri üzerinde oluşturacağı ciddi sonuçlardır.