Türkiye’de sosyalist bir devrimi gerçekleştirmek amacıyla Mahir Çayan liderliğinde kurulan sosyalist devrimci bir örgüt olan THKP/C (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi), parti anlayışını Bolşevik Partisi’nden, devrim anlayışını Çin’den (devrim modeli olarak Maocudur) almış; Latin Amerika’dakine benzer gerilla tarzı bir mücadele yürütmüş ve 1968-72 yılları arasında birçok terör eylemi gerçekleştirmiştir. Çayan örgütün özellikle silahlı eylemlerini planlamış ve gerçekleştirenler içinde bulunmuştur. Örgütün kurucu kadrosu içinde Mahir Çayan’la birlikte Münir Ramazan Aktolga, Yusuf Küpeli, Ertuğrul Kürkçü, Ulaş Bardakçı ve Hüseyin Cevahir yer almışlardır.
Çayan ve örgütün bazı yöneticileri, 1972’de güvenlik güçleri ile Kızıldere’de girdiği çatışmada ölü olarak ele geçirilmiştir. Önder kadrosunun büyük oranda öldürülmüş olması nedeni ile Örgüt THKP/C olarak varlığını sürdürememiş olsa da eylem ve örgütlenme modelleri ile varlığını diğer devrimci yapılar içinde devam ettirmiştir. Devrimci Yol, Kurtuluş, Acilciler, Üçüncü Yol ve Eylem Birliği gibi sol gruplar THKP/C sonrasında ortaya çıkan ve THKP/C mirasını savunan sol grupların bazılarıdır.
Örgüt Ankara’da gerçekleştirdiği banka soygunlarının yanında özellikle, 19 Mayıs 1971’de İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom’un kaçırılması ve 22 Mayıs’ta öldürülmesi; 22 Mart 1972’de Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının idamını engellemek için NATO’ya bağlı üç radar teknisyeninin kaçırılması ile gündeme gelmiştir.
Bu eylemlerin ilki olan Elrom’un öldürülmesinden sonra Çayan İstanbul’da yakalanmış, ancak 29 Kasım 1971’de Maltepe Cezaevi’nden firar etmiştir. Örgütün sonunu hazırlayan ise ikinci sansasyonel eylemdir. Ünye’de NATO’ya bağlı bir radar istasyonunda görevli iki İngiliz ve bir Kanadalı teknisyen Mahir Çayan ve arkadaşları tarafından kaçırılmıştır. Rehineler karşılığında idama mahkûm olan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının bırakılması istenmiştir. Mahir Çayan ve arkadaşları Tokat Niksar’a bağlı Kızıldere köyünde rehineler ile birlikte saklandıkları sırada 30 Mart günü güvenlik güçlerinin operasyonu gerçekleşir. Çıkan çatışmada Mahir Çayan ile birlikte Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Hadi Arıkan, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan, Sabahattin Kurt ve Nahit Yılmaz ölü olarak ele geçirilir. Evde bulunanlardan sadece Ertuğrul Kürkçü sağ olarak yakalanır.
THKP/C-ACİLCİLER: TÜRKİYE HALK KURTULUŞ PARTİ/CEPHESİ- ACİLCİLER
Acilciler Örgütü, Ocak 1971 yılında faaliyete geçen Kurtuluş Dergisi’ndeki “İhtilalin Yolu” bildirisi ile Mahir Çayan liderliğinde Münir Ramazan Aktolga, Yusuf Küpeli, Ertuğrul Kürkçü, Ulaş Bardakçı, İrfan Uçar gibi gençlerden oluşan kadro tarafından THKP/C (Türkiye Halk Kurtuluş Parti/ Cephesi) adı ile kurulmuştur. İlk başlarda çıkardıkları Kurtuluş Dergisi nedeni ile devrimciler arasında ‘Kurtuluşçular’ olarak adlandırılan örgüt, 1974 yılında örgütün ideolojisini yeniden inşa etmek için yayınladıkları “Türkiye Devriminin Acil Sorunları” (TDAS) isimli 184 sayfalık broşür nedeni ile bu tarihten sonra Acilciler olarak anılmaya başlanmıştır.
1974 yılında İlker Akman liderliğinde Acilciler Örgütü, şiddet eylemlerine başlamış ve özellikle Hatay bölgesinde geniş bir tabana ulaşmıştır. 1976 yılında ise örgütün Mahir Çayan sonrası oluşan lider kadrosu, Malatya ilinde polisle girdikleri çatışmada ölü ele geçirilmiş ve bu tarihten sonra örgütün liderliğini Mihraç Ural üstlenmiştir. Örgüt içerisinde çıkan görüş ayrılığı sonucu Acilciler Örgütü’nden ayrılan bir grup Devrim Savaşçıları olarak, bir diğeri ise Halkın Devrimci Öncüleri (HDÖ) adında yeni örgütlenmelere gitmiş olsa da, Mihraç Ural’ın liderliğini yaptığı grup ‘Acilciler’ ismini koruyarak faaliyetlerine devam etmiştir. 1980’li yıllara kadar çok sayıda öldürme, yaralama, bombalama, gasp-soygun türü eylemlerle kendini gösteren örgüte yönelik düzenlenen operasyonlar ve 12 Eylül 1980 askerî müdahalesi nedeni ile büyük darbe alan örgütün yönetim merkezî, Mihraç Ural’ın da aralarında bulunduğu lider kadrosunun Suriye‘ye kaçmasıyla, bu ülkeye taşınmıştır. Suriye’ye yerleşen THKPC/Acilciler Örgütü, özellikle Mihrac Ural’ın Suriye eski Devlet başkanı Hafız Esad’ın kardeşi Cemil Esad ve Suriye servisi ile olan yakınlığı sayesinde bu ülkede imtiyazlı konuma sahip olmuştur.
Mihraç Ural, siyasi faaliyetlerine bir süre düşük yoğunlukla devam etmiş, Hafız Esad’ın kardeşi Cemil Esad ile maddi konularda yaşadığı bir anlaşmazlık üzerine Şabat 2000’de Lazkiye Emn El Siyasi yetkililerince tutuklanmış, Kasım 2000’de ise serbest bırakılmıştır.
Mihraç Ural Suriye’de yaşanan son gelişmeler bağlamında 2012 yılı başında Arap Aleviliği tabanında “İskenderun Sancağının Kurtuluşu İçin Halk Cephesi-Mukaveme Suriye (Suriye Direnişi)” adlı örgütü hayata geçirmiş, aynı dönemde THKPC/Acilciler örgütünün faaliyetleri ise son bulmuştur.
Mevcut duruma bakıldığında, Mukaveme Suriye küçük bir grup olarak ve Suriye devletinden destek alarak, Nusayri tabanı üzerinde etkin olmaya çalışmakta ve Hatay ili ile faaliyetlerini sınırlı tutmaktadır.
Örgütün ismi özellikle 11 Mayıs 2013 tarihinde meydana gelen Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki 52 sivil vatandaşın öldüğü bombalı saldırı sonrası medyada sıkça zikredilmiştir.
