Topyekun Savaş

Topyekun savaş, ulusların, başka bir ulusun tüm savaş kapasitesini (askeri, ekonomik, teknolojik, insani) yok etmek amacıyla, kendi kaynaklarının tümünü, topyekun bir planlama ve genel strateji çerçevesinde seferber ederek yürüttüğü savaş biçimidir. Toplam savaş terimi, genellikle Carl von Clausewitz’in “mutlak savaş” terimi ile karıştırılmaktadır.

Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi sonucunda yaşanan askeri ve ekonomik değişimler, savaşın profesyonelce ve belli kurallara göre ifa edilen bir eylemden, motive edilmiş halk kitlelerinin mücadelesine dönüşmesine neden olmuştur. Kitlesel düzeyde silahlanabilme ve askeri materyal ihtiyacının sürekli olarak karşılanabilmesi savaşın değişiminin kilometre taşlarından olmuştur.

Toplam savaş, sadece silahlı kuvvetlerin değil bütün nüfusun seferberliğini gerektirir. Toplam savaşın en önemli belirleyicisi, sivillerin meşru askeri hedefler olarak yaygın, sınırsız ve kasıtlı olarak savaşa dahil edilmesidir. 1864-1871 Alman Birlik Savaşları, topyekun savaşın ilk örneklerinden biri olarak söylenebilecektir. Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı’nın, topyekun savaşın birer örneği olduğu konusunda genel bir mutabakat bulunmaktadır.

İdeoloji, propaganda ve moral-motivasyon topyekun savaşın önemli unsurları arasında yer almaktadır. Propaganda ve kitle iletişim araçları sayesinde yönlendirilebilir bir milliyetçi ideoloji, sanayi tarafından sağlanan maddi imkanlarla seferber edildiğinde topyekun savaş ortaya çıkmaktadır.

Propaganda ve psikolojik savaş faaliyetleri olumlu ve olumsuz olarak iki şekilde sınıflandırılmaktadır. Olumlu olarak nitelendirilebilecek propaganda faaliyeti, vatandaşları mücadeleye verimli bir şekilde entegre etmeyi amaçlar. Olumsuz propaganda ise ‘kara propaganda’ gibi yanıltıcı bilgiler içerir ve düşmanın moral motivasyonunu bozmaya yönelik çabalardan oluşur.

DİĞER İÇERİKLER