Uyuşturucu maddeler, İngilizce karşılığı “Narcotics” ve Yunanca “Narke” (uyku) kelimesinden türemiş olan uyuşturucu etkisi bulunan ve kişide alışkanlık yapan maddeler olarak tanımlanmaktadır.
İnsanların çok eski çağlarda bazı bitkileri uyuşturucu ve uyarıcı etkisinden yararlanmak amacıyla kullandıkları bilinmektedir. Bu kullanım günümüzde de sürmektedir. Ancak son yüzyıldır sentetik organik kimyadaki hızlı gelişmeden dolayı bu durum değişik bir boyut kazanmıştır.
Uyuşturucu maddeler kullanıldıklarında insanın merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik tahribata yol açarlar. Uyuşturucu maddelerin hiçbir güvenli kullanım şekli bulunmamaktadır. Bu nedenle kullanan herkes için bağımlı olma riski söz konusudur.
Uyuşturucu maddeler elde edildikleri kaynağa göre doğal (tabii) ya da kimyasal yollardan üretilebilen maddeler olarak ikiye ayrılır. İnsan vücudu üzerinde yaptıkları etkiye göre ise,
- Merkezi Sinir Sistemini Yavaşlatanlar (Depresanlar),
- Merkezi Sinir Sistemini Uyaranlar (Stimülanlar),
- Hayal Gösterenler (Halüsinojenler),
- Uçucular olarak sınıflandırılmaktadır.
Merkezi sinir sistemini yavaşlatan doğal uyuşturucu maddelerine, Afyon, Morfin, Eroin ve Kodein; sentetik olarak üretilenlerine, Barbitürat, Trankilizan ve Sedatif örnek olarak gösterilebilir.
Merkezi sinir sistemini uyaran doğal uyuşturucu maddelerine, Koka yaprağı, Kokain, Crack ve Khat; sentetik olarak üretilenlerine; Amfetamin, MDMA (Ecstacy), Fenitilin (Captogon) ve Metamfetamin örnek olarak gösterilebilir.
Hayal gösteren doğal uyuşturucu maddeler ise, Marihuana, Likit Esrar ve Meskalin, sentetik uyuşturucu maddeler, LSD, Sentetik ve Cannobinoid isimli maddeleridir.
Bunların dışında, merkezi sinir sistemini etkileyerek bağımlılık yapabilme özelliği olan ve bu amaçlarla kullanımları da söz konusu olan tolüen, ksilen, tutkal, gazyağı, kerosen, ve tiner, klorofol, etil eter, benzol gibi bazı uçucu kimyasal maddeler de ayrı bir grup olarak değerlendirilebilmektedir.
Merkezi Sinir Sistemini Yavaşlatan Doğal Uyuşturucu Maddeler
a.Afyon
Uluslararası adı “Opium” dur. Afyon, haşhaş bitkisinin kozasının çentiklenmek suretiyle akan süt gibi beyaz özsuyundan elde edilmektedir. Bu özsu hava ile temas ettikçe koyulaşır ve kahverengileşir. Bu maddeye afyon sakızı ya da ham afyon denilmektedir. Durdukça sertleşir ve kırıldığı zaman gayrimuntazam şekilde parçalanır. Ham afyonu eriterek veya kaynatarak elde edilen maddeye “müstahzar afyon” denilmektedir.
Afyon genellikle hap halinde yutulur, çay ya da alkole karıştırılarak da alınabilmektedir. Su içinde eritilerek eriyiğin deri altına şırınga edilmesi şeklinde kullanımına da rastlanmaktadır.
Afyonun kısa vadeli etkileri tek doz alındıktan sonra başlar ve birkaç saat ya da gün içinde kaybolur. Nabız normalin üstünde atar, keder ve ızdırabı unutturan yapay bir neşelenme, rahat bir uyku kısa süreli etkileridir. Uzun sürede kronik bir zehirlenme meydana getirir. Bunun yanı sıra yol açtığı etkiler arasında mide bulantısı, kusma, yüz bölgesinde kaşınma, deride kızarma, konuşma güçlüğü, nefes alma zorluğu, uzuvlarda ağırlık hissi ve ağrıya karşı hissizlik yer almaktadır.
b. Morfin
Adını Yunan mitolojisindeki “Uyku Tanrısı Morfeuse” dan almaktadır. Morfin, 1817 yılında Hannoverli bir farmakolog Friedrich Helm Sertusner tarafından afyondan ayrıştırılmıştır. Saf halindeyken baz morfin beyaz ya da sarı renkte kristalli bir tozdur. Baz morfin suda çözünmez. Bu nedenle doğrudan enjekte edilemez. Baz morfini enjekte etmek için karışıma bir tür organik asit olan askorbik asit, sitrik asit veya tartarik asit eklemek gerekir.
Morfin en etkili ağrı kesicilerden olan bir uyuşturucu maddedir. Ağrı ve sızıları giderme özelliği olduğundan ameliyat olanların ve ağrı çekenlerin ağrısını dindirmek için kullanılır. Bununla birlikte hızlı alışkanlık yapar. Morfin günümüzde en fazla enjekte edilerek kullanılmaktadır.
Morfin tıpkı afyonda olduğu gibi başlangıçta ağrı keser, yalancı bir neşe verir. Fakat bu durum uzun sürmez. Morfinin etkisinin geçmesiyle birlikte uyuşukluk, sersemlik, halsizlik, uyuklama hali baş gösterir. Kalp çarpıntısı, soğuk terleme, ağız kuruluğu, mafsal ve bel bölgesinde şiddetli ağrılar hissedilir. Duygusal olarak endişe ve korku hisseden kişi tekrar morfin arayışına girer.
c.Eroin
Eroin 1897 yılında kimyager Felix Hoffman tarafından morfinden, asetilasyon yolu ile türetilmiştir. Baz eroin, üretiminden hemen sonra grimsi beyaz renkli bir tozdur. Baz eroine “kahverengi eroin” de denilmektedir. Eroini enjekte edebilmek için, baz morfinde olduğu gibi hidroklorik asit eklemek gerekir. Eroin önceleri morfinin yerini tutabilecek ve alışkanlık yapmayacak bir ilaç sanılmış fakat kısa süre sonra aksi olduğu anlaşılmıştır. Eroin, ölçme tekniklerine bağlı olarak morfinden iki ila on defa daha kuvvetli bir maddedir.
Eroinin etkileri diğer afyonlu maddelere benzer. Ağrıları dindirir, rahat uyku uyutur, ruhi bir sükûnet verir ağır bir gevşeme ve mutluluk hali yaşanır. Bu durumda iken kişinin bilinci bulanıklaşır, konsantrasyon ve dikkat zorluğu yaşar. Devamlı eroin kullananların göz bebekleri genişler, renkleri sararır, iştahları kesilir. İdrar ve ter azalır. Burunları morarır, koku duyguları azalır. Yoksunluk belirtileri arasında yorgunluk, vücut ağrıları, uykusuzluk, mide bulantısı, kusma ve ishal yer alır. Eroin bağımlıları uyuşturucuya karşı yüksek bir toleransa sahiptir. Bu nedenle, aynı zindeliğe kavuşmak için daha fazla uyuşturucuya ihtiyaç duyarlar. Bağımlılar eroini, damardan enjeksiyon, içe teneffüs etme ve burundan çekme yöntemleriyle kullanırlar.
d.Kodein
Kodein kelimesi Yunanca “Haşhaş Başı” anlamına gelmektedir. Kimyasal adı metil morfin olan kodein morfinin kimyasal süreçlerden geçirilmesi ile elde edilir. Ağrı kesici olarak morfine oranla etkisi oldukça güçlüdür.
Kodein, ağızdan tablet halinde alınabildiği gibi enjeksiyon yolu ile de kullanılabilir. Bağımlılık oluşturması için uzun süre ve çok miktarda kullanılması gerekir. Bu nedenle müptelası çok nadiren görülür. Uyuşukluk, reflekslerde azalma, iştah kaybı, kabızlık gibi belirtileri vardır.
Merkezi Sinir Sistemini Yavaşlatan Sentetik Uyuşturucu Maddeler
a.Barbitüratlar
Barbitüratlar, merkezi sinir sistemini yatıştırıcı olarak değişik renk, hacim ve şekillerde kapsül veya tabletler halinde üretilmektedir. Tıpta kullanılan otuza yakın çeşidi bulunmaktadır. Küçük dozlarda ve denetim altında kullanıldığında faydalı emin ilaçlardan sayılmaktadır. Hekimler tarafından şahsı sakinleştirmek ve uykuya daldırmak amacı ile verilir.
Hafif dozda alınması halinde etrafa karşı hafif bir aldırmazlık gelişir. Zihinsel fonksiyonlar yavaşlar. Alkol sarhoşluğunun belli özellikleri seyreder. Kullanıcılar yürürken sallanır, tökezler ve derin bir uykuya dalar. Uzun zaman kullanıldığında ise maddeye karşı tolerans gelişir. Uyuşukluk, sinirlendirici davranış, kahkaha, intizam bozukluğu, reflekslerde azalma, artan terleme, gözbebeklerinde küçülme, şuursuz halde şahsın kendisini kaybetme gibi etkilere sebebiyet verir. Maddenin bırakılması halinde uykusuzluk, iştahsızlık, bulantı, titreme, kas seğirmesi gibi belirtiler ortaya çıkar. Barbitüratların 300 mg alınması halinde 4-8 gün süren derin bir uyku hali yarattığı, 1 gr alındığında ise ölüme sebebiyet verdiği sanılmaktadır.
b.Trankilizanlar
Trankilizanlar ülkemizde reçete ile verilmektedir. Ruhsal bunalım ve gerilimi önlemek için kullanılan ilaçlardır. İnsanları sakinleştirmek, fiziki ve akli uyanıklığı azaltmaksızın endişeleri gidermek amacı ile hekimlerce önerilmektedir. Barbitüratlar gibi uzun süreli kullanımlarda bağımlılık yapan ilaçlardır. Yüksek dozda kullanımı ya da ani vazgeçmelerde barbitüratlarda seyredilen etkileri gözlemlenir. Yüksek dozlarda uyuklama, ataksi, ağız kuruluğu ve ağır vakalarda ise solunum depresyonu ve koma görülür.
c.Sedatifler
Sedatifler diğer uyuşturucular gibi ham fiziksel hem de psikolojik olarak bağımlılık yapmaktadır. Uzun süreli kullanımlarda maddeden vazgeçilmesi halinde fiziksel geri çekilme belirtileri gösterir, kişide sinirlilikten uykusuzluğa hatta ölüme varan sonuçlara sebep olabilir. Kullanıcılar başlangıçta kendilerini cesur ve iyi hissederler sonrasında yalnızlık hissi ve kaybolmuşluk duygusu gelişir.
Merkezi Sinir Sistemini Uyaran Doğal Uyuşturucu Maddeler
a.Koka Yaprağı
Ilık iklim koşullarını seven koka yaprağı bitkisi Orta ve Güney Amerika ülkelerinde çoğunlukla da Peru, Bolivya, Brezilya ve Kolombiya’da yetişmektedir. Bölgenin yerli halkı olan insanlar bu bitkiyi kutsal sayar ve yapraklarını yaralarının tedavisinde kullanmışlardır.
Küçük bir ağaç görünümündeki bitkinin çiçekleri küçük ve sarı renklidir. Meyvesi tek çekirdekli ve kırmızı renklidir. Koka yaprağı, Erythroxylon Coco, Erythroxylonipadu Novogratense ve Erythroxylon Truxillense isimli dört çeşit koka bitkisinin yaprakları olup kokain üretiminde kullanılan temel hammaddelerden biridir.
b.Kokain
Kokain, Güney Amerika’nın kuzey ve kuzey batısı boyunca uzanan dağlarında yetişen Koka bitkisinin yapraklarından elde edilmektedir. Toz kokain; koka bitkisinin yapraklarından elde edilen akaloidin çeşitli kimyasal maddeler eklenerek ayrıştırılması ve toz haline getirilmesi ile elde edilen kokain çeşididir. Görünüşü yumuşak, ince kristal toz veya rafine edilme derecesiyle bağlantılı olarak ince kar ya da şeker şeklinde olabilir.
Toz kokain önceleri yutulurken, sonraları burna çekilmeye başlanmıştır. Bununla birlikte, tütüne karıştırılarak ya da eritilip ısıtılan kokain küçük bir kapta sallanarak oluşan duman içe çekilmek suretiyle de kullanılmıştır. Çeşitli kimyasallar kullanılarak sıvılaştırılmış kokain ise damara enjekte edilmek suretiyle kullanılır. Enjeksiyon yöntemi kullanılan kokainin beyine derhal ulaşmasını sağlar.
Kokain intoksikasyonu nabzı, kan basıncını ve solunum sıklığını artırır, yoğun bir şekilde terleme görülür. Kişi zihinsel olarak; güçlü hissi, yorgunluğun azalması, konuşkanlık, yerinde duramama, öz güven ve şehvetin artmasını yoğun olarak hisseder. 3-4 saat sonra bir durgunluk başlar. Uyku görülür. Ardından canlanma hissi yerine bunalım devresi gelişir. Uyku problemleri, sinirli, endişeli ruh hali, vücutta kaşıntı ve kızarıklıklar, titreme, mide bulantısı, ateş görülür. Kokain bulunamadığı takdirde kriz meydana gelir.
Kokain kullanımı, kokain psikozu adı verilen ağır zihin karışıklıklarına da yol açabilmektedir. Kullanıcıda bu durum genellikle endişe, zulüm fikri ve saldırganlık şeklinde ortaya çıkar. Bu şekilde zihni karışmış bir kişi, kendisi ve diğer insanlar için oldukça tehlikeli olabilir.
c.Crack
Kokainin daha ucuz ve daha tehlikeli bir türevidir. Kokainin, hidroklorik asit (HCI) ve yemek sodası ile birlikte su içerisinde karıştırılarak ısıtılması ile elde edilir. Beyaz ve krem renginde kokainden daha saf bir uyuşturucudur.
Crack sürekli kullanıldığında uykusuzluk, sinir bozukluğu, çok ciddi paranoya, cinayet ve intihara sürükleyen stres yaratır. Kullanıcı çok hareketli ve sinirli olur, uykusuzluk ve iştahsızlık problemleri nedeniyle ciddi kilo kaybeder. Beynin biyokimyasal yapısı bozulur.
Crack sigara şeklinde içildikten ya da burun yoluyla alındıktan sonra saniyeler içerisinde beyne ulaşır, şiddetli bir ağrı ve sarhoşluk verir. Her bir dozdan sonra kullanıcıda yeni bir doz crack, başka bir uyuşturucu madde ya da alkol alma isteği uyandırır. Kullanıcının göz bebekleri genişler, ışığa karşı duyarlılık gelişir, gözlerin önünde ışık halkaları ve karıncalanmalar görülür. Kalp atışlarını hızlandırdığından kalp krizi riski oluşur.
d.Khat
Khat; Fas ve Cezayir ülkelerinde uyarıcı etkileri nedeniyle çiğnenerek tüketilen bir bitkidir. Çiğnendiğinde merkezi sinir sistemi uyarılır, uyanıklık, dikkat ve odaklanma artar, konuşma isteği gelişir, keyif ve enerji verir. Khat bitkisinin etken maddesinin yok olmaması için sabah erken saatlerde toplanması ve 48 saat içinde tüketilmesi gerekir. Fazla tüketilmesi halinde bağımlılık ve psikoza neden olur. Sürekli çiğnenmesi halinde ise ağızda ülser oluşmasına sebep olduğu bilinmektedir.
Merkezi Sinir Sistemini Uyaran Sentetik Uyuşturucu Maddeler
a.Amfetamin
Merkezi sinir sistemine uyarıcı etki yapan en temel uyuşturucu madde amfetaminlerdir. 2. Dünya Savaşı sırasında askerlerin dayanıklılığını arttırmak için çeşitli ülkeler tarafından kullanılmıştır. Savaş sonrasında siviller arasında kullanımının yaygınlaşması sorunları da beraberinde getirmiştir.
Amfetaminler genelde ağızdan bazen de enjeksiyon yolu ile kullanılır. Genellikle zihni uyanık tutmak, kullananın kendisini iyi ve güven içinde hissetmesini sağlamak, yorgunluğu ve uykusuzluğu gidermek, uyarıcı etkisi nedeniyle sporcularda doping etkisi yaratmak amacıyla kullanılmaktadır.
Yasal üreticiler amfetaminleri tablet, kapsül veya ampül olarak üretir. Amfetaminler fazla alındığında baş dönmesi, huzursuzluk, çok konuşma, iştahsızlık, panik durumu gözlemlenir. Dozun arttırılması halinde adele krampları, karın ağrısı, titreme, bilinç bulanıklığı, koma ve ölüm meydana gelebilir. İlaca alışanlarda yoksunluk halinde bitkinlik, çöküntü, korkulu rüya görme, aşırı uyku isteği belirtileri baş göstermektedir.
b.Ecstacy (MDMA)
Ecstacy amfetamin türevi, halisünasyonlara sebep olabilen sentetik bir maddedir. Tablet, kapsül, toz ya da sıvı şekilde üretilmektedir. Kullanımından yaklaşık 30 dakika sonra aşırı zindelik hissedilir. Eşyaların ve insanların hatları bulanıklaşır ve renklenir. Orta dereceli doz alımlarında kullanıcı kontrolünü kaybetmez. Bağımlılık halinde ise yoksunluk döneminde zihin karışıklığı, depresyon, intihar, uyku sorunları, şiddetli uyuşturucu isteği, ağır endişe hali ve paranoya gözlenmektedir.
c.Captagon (Fenitilin)
Önceleri Almanya’da yasal olarak üretilen bu maddenin üretimi suistimallerin artması nedeniyle durdurulmuştur. Üretiminin durdurulmuş olması ile birlikte yasal olmayan yollardan çeşitli ülkelerde yüksek kazanç elde etmek amacıyla üretilmeye devam edilmektedir.
Captagon genellikle zihni uyanık tutmak, bunalımlı insanların kendisini iyi ve güvende hissetmesini sağlamak üzere kullanılmıştır. Captagon kullanımı özellikle Arap ülkelerinde yaygındır.
d.Metamfetamin
Metamfetamin, amfetaminin daha kuvvetli etkilere sahip bir türevidir. Madde alındığında kişide bir darbe etkisi yaratır. Güçlü bir enerji ve zindelik verir. Duyularda keskinleşme, uyku ihtiyacında azalma, iştah kaybı, canlanma, konuşkanlık, metabolizmanın hızlanması ve cinsel isteğin artması gözlemlenir. Genel etki 8-24 saat arasında devam edebilir. Son derece güçlü intoksike edici etkiler, kullanıcının zihninde yoğun bir karışıklığa meydan vererek, kişide saldırgan davranışların gelişmesine sebep olabilir.
Hayal Gösteren Doğal Uyuşturucu Maddeler
a.Marihuana
Marihuana bitkisinin toprağın üstünde kalan tüm parçaları uyuşturucu elde etmek için kullanılmaktadır. Toplanan parçalar kurutulur ve sonuçta elde edilen madde uygun inceliğe erişinceye kadar kesilir ya da ezilir. Bilimsel araştırmalar marihuananın vücutta çok tehlikeli sağlık problemlerine sebep olduğunu göstermiştir. Marihuana içerisinde bulunan kimyasal maddeler vücudun birçok organı tarafından absorbe edilir ve vücuttan elimine edilmesi bir ayı bulmaktadır. Beyinde uzun veya kısa süreli hafıza kaybı, cisimlerin hareketliliğini takip edememe, görme bozukluğu gibi tesirleri tespit edilmiştir. Solunum bozuklukları ve akciğer kanserine sebep olduğu vücudun diğer hastalıklara karşı direncini zayıflattığı bilinmektedir.
b.Esrar
Esrar maddesi hint keneviri bitkisinden elde edilmektedir. Afyon gibi çok eskiden beri tanınan esrar, kenevir bitkisinin “Cannabis Sativa” denen türünün yapraklarından, çiçekli tepelerinden ve bu çiçeklerin saldığı reçineden elde edilir.
Kenevir bitkisi dişi ve erkek olarak ikiye ayrılır. Esrar dişi kenevir bitkisinden elde edilir. Dişi Hint kenevirinin olgun döneminde çiçek açan uçların etrafını saran küçük yeşil yapraklar üzerinde ince, uçları sivri tüylü guddeler oluşur. Olgunlaştıkça şişkince bir baş halini alan guddelerin el ile sıkıldığında kokulu ve yapışkan olan reçinesinden esrar denilen uyuşturucu madde elde edilir. Reçineden bu şekilde esrar elde edildiği gibi bitkinin yaprakları ve tepesi toplanıp kurutularak uyuşturucu madde üretilmesi mümkündür.
Esrar genelde toz halinde ve kına görünümündedir. Toz esrar selafon veya naylon içinde ısıtılıp sıkıştırılmak suretiyle plaka esrar elde edilir. Esrar tozu buruna çekilerek ya da sigara, pipo, nargile içine konularak içilmek suretiyle kullanılır. Bununla birlikte, esrar çayla birlikte ağızdan alınabildiği gibi esrarı şeker, tereyağı, baharat gibi maddelerle karıştırarak tüketmekte mümkündür. Esrar suda çözünür olmadığından enjekte edilemez.
Likit esrar olarak bilinen esrar türü en yoğun doğal kenevir preperatıdır. Bitkinin çözücülere batırılmasıyla içindeki kannabinoidlerin süzülmesi sağlanır. Filtre edildikten sonra, çözücü buharlaştırılır. Sonuçta siyah ya da koyu kahverengi ve kötü kokulu bir solüsyon elde edilir. Sıvı esrar genellikle tütünle karıştırılarak ya da özel bir pipoyla içilerek tüketilir.
Sigara ile içilen esrar dumanı birkaç dakika içinde etkisini gösterir. Nabız sayısında artma, kan basıncı yüksekliği, ağız ve boğaz kuruluğu, bulantı ve kusma, ışığa karşı duyarlılık meydana gelir. Vücuda uyuşukluk yayılır. Zihinsel olarak kullanıcıda; hafıza bozukluğu, zaman mevhumunu kaybetme, hayal gücünün yükselmesi meydana gelir.
Esrar bağımlılığının gelişmesi eroin ya da kokain kadar hızlı gerçekleşmez. Ancak bağımlılıktan kurtulmak ve vücuttan kenevir metabolitlerini atabilmek için aylarca tedaviye ihtiyaç duyulmaktadır.
c.Meskalin
Halüsinojenik bir uyuşturucu olan Meskalin, Meksika ve Güney Batı ABD’nin bazı bölgelerinde yetişen kaktüs bitkisinin tomurcuklarının toplanılıp kurutulması ile elde edilmektedir. Kaktüsün tomurcukları kurutulup dilimlenir, parçalara ayrılır ya da ezilir. Meskalin genellikle ağızdan alınır ve çiğnenerek tüketilir. Tomurcukların dumanı içe çekilerek ya da enjekte edilmek sureti ile de kullanımı mümkündür.
Meskalin algılamayı değiştirir. Düşük düzeydeki etkileri ışık ve ses gibi tüm duyu girdilerinin yoğunlaşması olarak algılanır. Daha yüksek olan etkilerde, dış dünyaya ve kullanıcının kendi vücuduna dair algılamasında değişiklik oluşur. Kişi evrenle bütünleştiğini hissedebilir ya da garip ses ve görüntülere maruz kalabilir.
Hayal Gösteren Sentetik Uyuşturucu Maddeler
a.LSD
Çavdar küfünde bulunan Lysergic asitten üretilen yarı sentetik ve çok kuvvetli bir maddedir. LSD tablet, kapsül ve bazen sıvı formda üretilmektedir.
Bu maddeyi kullananlarda gerçek ile gerçek dışı hal birbirine karışır. Kişi hayaller görür, hayallerle konuşur, telkin altında kaldığında suç işleme eğilimi oluşur. Genel görünüş ağır bir akıl hastalığı halidir. Maddenin bir kez deneme dahi yıllarca tedavi görmesine sebep olacak ruhsal bozukluk oluşturabilir. Bir toplu iğne başı kadar alınması kişiyi kendinden geçirmeye yeterlidir. Aldatıcı halin geçmesi ile birlikte her şeye razı olma hali görülür. Baş dönmesi, göz kararması, bitkinlik, sindirim organlarında bozukluk, kusma ve uykusuzluk, şuur bozukluğu, cinsel saplantılar başlar. Beynin çalışması imkansızlaşır. Kişinin bu etkiden uzaklaşabilmesi için yeniden LSD alma ihtiyacı hissetmesi nedeniyle bağımlılık gelişir.
b.Sentetik Kannabinonid
Esrar içerisindeki THC maddesine benzer psikoaktif özelliklere sahip olan ve laboratuvar ortamında çeşitli kimyasallar kullanılarak elde edilen bileşik maddedir. Sentetik kannabinoidler saf halde, katı ya da yağ olarak elde edilmiş maddelerdir. Solunum yoluyla alındıktan sonra akciğerlerden anında emilir ve birkaç dakikada beyin dahil diğer organlara yayılır. Etkisi saatler sürebilir. Kullanıcılarda sanrı, agresyon, bilinç bulanıklığı, kusma, epilepsi, böbrek ve karaciğer yetmezliği görülür.